YORUMLAR:
Eser, Tolstoy'un 3 adet kısa hikayesinden oluşan bir derlemenin sonucunda meydana getirilmiştir. İlk hikayenin ismi kitaba ismini de veren 3 Ölümdür. Bu hikaye her ne kadar kitap başlığına ismini vermiş olsa da eserin en dikkat çekici hikayesi olduğu söylenemeyecektir.
Polikuşka isimli hikayeye adını veren ana karakter Polikuşka'nın ise, bir alkolik ve bu alkolikliğin etkisiyle genellikle hırsızlık gibi suçlar işlediği belirtilen hikayenin ana omurgasında baş karakterin yaşadıkları konu edilmiştir. Polikuşka, defalarca eline geçen paraları gerek hırsızlık gerek de kazandıklarını alkole vererek zil zurna sarhoş olmakta ve çevresine zarar vermektedir. Her defasında bin bir çeşit özür ve yemin ile bir daha içki içmeyeceğini söylese de artık ondan birçok kişi şüphe etmektedir. En son yediği ceza ile birlikte kendisine baytarlık eğitimi de verilmiş ve bir süre kendisini toplamıştır. Bu esnada hikayenin yan karakterlerinden olan zengin bir konak sahibi Pokrovski, karısını yanında çalıştırmakla birlikte Polikuşka'nın düzelmesine binaen kendisine bir şans vermek ister. Ona 1500 ruble değerinde bir ücreti şehre inerek alıp ona getirmesi için şans verir. Polikuşka için bu bir dönüm noktasıdır. Görevi oldukça dikkatle kabul eder ve eşinin birçok telkini ile de işe koyulur. Parayı teslim almadan ve aldıktan sonra kendisini cezbeden birçok meyhane olsa da bunların hiçbirisinin cazibesine kapılmadan dönüş yoluna koyularak hem alacağı ödülü hem de saygınlığını kazanacağı ana kavuşmak için sabırsızlanmaktadır. Fakat yolda seyir halinde iken, parayı koyduğu cebinin sağlam olmaması sebebiyle, zarfın yere düşmesi neticesinde parayı kaybeder. Eve büyük bir hüzün ve bitkinlikle döner ve tam da hanımına hesap vermek için çağrıldığı anda kendisini asarak intihar eder. Herkesin şaşkınlıkla karşıladığı olaya konakta hanımının yardımcılarından birisi ona dair şüphelerinin devam ettiğini ve şüphelerinin de haklı çıktığını belirtir. Ancak hikayenin ilk kısmında tanıtılan cimri bir tabiata sahip olan Dutlov karakteri, kurada askerlik için ismi çıkan yeğenini teslim etmekten dönerken düşürülmüş olan para zarfını bularak Pokrovski'ye iade etmek için geldiği anda gerçekler ortaya çıkar.
Hanımın bu parayı bulan Dutlov'a hibe etmesi ile paraları aldığı gece intihar eden Polikuşka'nın ruhunun kendisine saldırması sonucunda paralardan tamamen kurtulmak için yeğeninin gönüllülük parası olan 350 rubleyi ödeyen Dutlov, ardından bu parayı diğer kuralı askerlerden birkaçının daha kurtulması için harcayarak bu korkudan kurtulmaya çalışmıştır.
Tolstoy'un kısa bir hikayede dahi olsa detaylara önem vermesi ve bütün karakterleri öncelikle fiziksel olarak betimlemesi, kendisini Dostoyevski'den ayıran en önemli unsurlardan birisidir. Tolstoy'un hikayelerinde karakterlerin iç dünyasına yönelik bütün detaylar verilmemekte daha çok olayları yaşayan bir 3. kişi gibi gözlemci statüsünde kalınmaktadır. Dostoyevski ise, hikayelerinde karakterlerin iç dünyasındaki en küçük detayları dahi okuyucusuna aktararak fiziksel betimlemeyi çok kısa tutmakta; ruhsal ve karakter ağırlıklı bir tasvir yöntemi takip etmektedir. Fakat itiraf etmek gerekir ki, Tolstoy'un hikaye kurgulaması ve anlatımı insan özüne bakıldığında daha gerçekçidir. Dostoyevski'nin karakterlerin iç yüzünü tahlil etmemizi sağlaması okuyucuyu etkileyen bir unsur olsa da; Tolstoy, bu çabaya girmeyerek her insanın bilinmeyen yüzlerini okuyucunun muhayyilesine bırakmayı tercih etmiştir.
NOTLAR:
Polikuşka, hırsızlık sebebiyle en sonunda kendisine verilen ihlas eğitimlerinde baytarlık öğrenmiştir. Kanın, etin, sinir ve kasların nerede olduğunu bilir gibi pozlar takınan Polikuşka, iyileştirici bezi ve göztaşı şişesini dişlerinin arasında tutar, sıvalı kolları, ince elleriyle atın ağrıyan yerine bastırıp atın en sağlam yerini keserdi. Sizler ne düşünürsünüz bilmem ama ben, sevdiğim insanlara acı çektiren hekimlerin yanında da aynı şeyleri hissederim. Bir neşter, kezzapla dolu beyazımsı, gizemli bir şişeyle basur, ağrıma, kan salma, yara kesme vb. sözler sinirler, romatizmalar, organizmalar ve benzerlerinin aynısı değil mi? İnsanın sevdiklerine acı çektirenlerin yanında da hissettiği budur. Hem Almanların "Düş kur ve aldanmaya cesaret et" sözü, şairlerden çok, hekim ve baytarlar için söylenmiştir.
Orduya her yöreden asker seçilmesi için çekilen kurada çıkan İlyuşka kendi adının çıktığına inanamamıştır. Baba Dutlov kahyaya bakıyordu sessizce. Yegor onun bu bakışına "Başka çaresi yoktu" diye yanıt verdi. "Bu parayı seve seve verirdim ama elimde avucumda bir şey yok. Yazın iki atım da çalındı. Yeğenimi severim fakat dürüst olduğumuz için alnımıza böylesi yazılmış demek ki." demiştir. Kahya elini yüzüyle sildi. Esnemesine bakılırsa canı sıkılıyordu. "Yalan söyleyip günaya girme ihtiyar. Bir yerlere kaldırdığın küflü altınlarını bulursun belki. Hele bir kenarı köşeyi araştır. Hepi topu 400 rublecik, fazla değil. Sana bir gönüllü buluruz. Biri vardı talip olan." demiştir. (O dönem Rusya'sında efendisinden parayla satın alınarak askere gönderilen kölelere gönüllü denilirdi.)
DEĞERLENDİRME:
Konu: 3 adet hikayeden oluşan eserde ilk hikayede ölmek üzere olan bir kadının, İtalya'da tedavi görmek için yolculuk mücadelesinde başından geçenler ve hayatını kaybetmesi anlatılırken, ikinci hikayede ise, alkolik bir hırsızın kendisini düzelttiği anda karşılaştığı talihsizlik karşısında çareyi intihar etmede bulması konu edilmiştir. Son hikayede ise, tipide gerçekleşen bir at arabası yolculuğunda ana karakterin aklından geçenler ve yolculuk esnasında karşılaşılan enteresan olaylardan bahsedilmiştir.
Üslup: Yazar, eserde açık bir anlatım sergilemiş olsa da, fiziksel betimlemeyi fazla sevmeyen okuyucular için gereksiz görülecek kısımlar göze çarpacaktır. Fakat, eserin hikaye niteliğinde olması sebebiyle bu tarz betimlemeler daha kararında gerçekleştirilmiş yazarın romanlarındaki gibi detaylı betimlemelere yer verilmemiştir. Bunun yanında olaylara genel kanının aksine ana karakter ile başlamayıp okuyucuyu şaşırtmak suretiyle yan karakterler ile başlayan yazar, ana karakterini bir süre sonra sahneye çıkartması ile okuyucunun dikkatini de çekecek anlatım yöntemleri kullanmıştır.
Özgünlük: Eserlerin konuları itibariyle gerçekçi olduğu ve yazıldığı dönemin Rusya'sını tasvir ettiği görülmektedir. Dolayısıyla nitelik itibariyle hikayelerin bu kategoride değerlendirilmesi eserin mahiyetine pek uygun düşmemektedir.
Karakter: 3 hikayede de karakter şeması oldukça zengin tutulmuştur. Ancak yorum kısmında da belirtildiği üzere, karakterler gerçeğe daha uygun olsa da okuyucunun zihninde soru işareti bırakan bilinmezliklerini öykünün sonuna kadar muhafaza etmektedir. Olay örgüsü ile karakterlerin bağlantısı ise, yazarın oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirmiş olduğu hünerlerinden birisini bu eserde de ortaya çıkardığını göstermektedir.
Akıcılık: Eser, genel manada akıcı olsa da, üslup yönünden bazı yerlerde akıcılık niteliğinden uzaklaşabilmektedir. Eserin hikayelerden teşkil ettiği düşünüldüğünde mevcut durumundan biraz daha akıcı bir şekilde ilerlemesi okuyucunun en büyük beklentilerinden olsa da tam manasıyla tatmin edici değildir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede;
Konu: 7
Üslup: 8
Karakter: 8
Akıcılık: 6.5
olmak üzere genel ortalama olarak 7.4 puan almıştır. Dolayısıyla Tolstoy imzalı okunmaya değer hikaye kitabı arayışında olanlar için kısa ancak tavsiye edilen bir öneri olarak değerlendirilebilir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
ÜÇ ÖLÜM
Yazar: Tolstoy
Yayınevi: Roman Oda Yayınları
Baskı: 1. Baskı – Ekim 2009
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments