top of page

BABİLİN EN ZENGİN ADAMI - GEORGE S. CLASON


YORUMLAR:

Eser, orijinal olarak Babil yazıtlarının bulunduğu tabletlerin çevrilmesi akabinde ortaya çıkarılmış olan bir hikayeden meydana gelmiştir. Bu eser ile birlikte günümüzde de geçerli olan zengin olmanın aslında basit ama tatbiki göründüğünden daha zor olan kaidelerine dair net ve geçerli şartlar belirtilmiştir. Aşağıdaki notlar kısmında da görülebileceği üzere, kitabın yazarının hem Babil dönemindeki bir zenginin hayatını kitap haline getirmesi, hem de kitabın sonunda Babil şehrinin o zamanki durumunu ve meydana gelişini ifade etmesi açısından eserin önemi büyüktür. Çünkü Babil şehri (şehir devleti) o zamanın birçok şehri gibi doğal zenginlikleri sayesinde değil güçlü tacirleri sayesinde nam salmış bir zenginliğin sahibidir. Kitapta da bunun yollarını gösteren yazar, söz konusu yöntemlerin uygulanmasına karar verildiğinde oldukça kolay olduğunu ifade etmiştir. Ancak bu minvalde sebat etmeyen bir kişi tarafından okunacak olan notlar ve kitabın muhtevası pek de özel bir mana içermeyecektir. Çünkü insan, bir şeyi gerçekleştirmek için önce niyet etmeli niyetinin akabinde bir istek ve arzu ile o niyetini gerçekleştirmek amacı ile öğrendiği bilgileri uygulamak amacıyla sebat etmelidir.


Altın sahibi olmanın gerektirdiği 5 kuralın yazılı olduğu bir tableti dönemin en zengin kişilerinden birisi oğluna bir kese altınla birlikte vererek bu parayı 10 yıl sonra kendisine getirmesini istediğinde oğlu ilk başta tabletteki kuralları okumadan bütün parayı kaybetmiştir. Fakat daha sonra babasının yönergelerine dikkat ederek yaşamasının akabinde onun yanına gittiğinde asıl kıymetli olanın babasının verdiği bilgiler olduğunu bu bilgilerin bir kese altından en az iki kat daha değerli olduğunu göstermek için tabletler karşılığında da babasına ek olarak iki torba altın vermiştir. Kitapta verilmiş olan birçok örnekten de görüleceği üzere, insanın kendisini bir amaca odaklaması halinde ilk yapması gerekenin; bu amacına ulaşması için gerekli bilgileri toplaması gerektiği su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Hatta kitapta bu durumun asıl amaca ulaşmaktan daha öncelikli bir şart olduğu da ifade ediliyor. Çünkü gerekli bilgiler elde edilmeden başlanan bir macerada başarı hızlı bir şekilde gelse dahi onu idame ettirecek bilgi birikimi olmadığı takdirde bu başarının kalıcı olması oldukça zor. Bu yönden kitabın günümüzde değeri daha yeni yeni anlaşılarak kıymeti hak ettiği mertebede verilmeye başlanan bilgiye asırlar öncesinden kıymet takdir edilmiş olduğu gözlemlenebiliyor.

NOTLAR (*) :

  • Kazancın ne kadar az olursa olsun, kendin için ayıracağın miktar gelirinin en az onda biri kadar olmalıdır. Kendine ayıracağın miktar, yapabileceğinin en iyisi olmalıdır.

  • İhtiras içinde olduğumdan ve serveti başarılı şekilde idare etmenin 3 kuralını öğrendiğimden, kısa sürede mal varlığının değerini çokça artırdım. Çok daha zengin oldum ve Algamish'in ruhu karanlığa doğru yola çıkınca, daha önceden yasal olarak hazırlattığı üzere tüm servetinin ortağı oldum. Babil'in o zamanlar en zengin insanı olarak bilinen Arkad'ın zenginliğinin temelini Algamish'in tavsiyeleri sayesinde artırarak en sonunda onun servetine miras edinmesini anlattığı öyküye ek olarak arkadaşlarından birisi "Algamish'in seni varisi yapmış olması büyük şans" demiştir. Ancak Arkad'ın söylediği üzere asıl şansı o adamla tanıştığında gerçek anlamda zengin olmak için arzulu olması ve onun direktiflerine uyması olmuştur. Fırsatlar, hazırlıksız olarak yakaladıklarıyla zaman kaybetmeyecek kadar kibirli tanrıçalardır.

  • Cüzdanını doldurmanın 7 yöntem vardır:

1. Cüzdanınıza koyduğunuz her on sikkeden dokuzunu kullanmak için geri alın. Kısa süre içinde dolacak olan cüzdanınızın artan ağırlığını hissetmek sizi memnun edecektir.

2. İkinci yöntem ise, "Toprak levhanın üzerine, harcama yapmanızı gerektiren tüm arzularınızı kazıyın. Gerekli olanları belirleyin ve gelirinizi sadece onda dokuzluk kısımdan karşılayabileceklerinizi ayırın. Diğerlerinin üzerini çizip, gerçekleştirmediğiniz isteklerinize ekleyin ve sakın pişmanlık duymayın. Dolayısıyla harcamalarınız için bütçe yapın ki ihtiyaç ve eğlence harcamalarını rahatlıkla karşılayabilecek olanağa sahip olun ve değerli arzularınızı gerçekleştirmek için kazancınızın onda dokuzundan fazlasını harcamanız gerekmesin."

3. Çalıştırdığın her sikke, tıpkı çayırdaki aynı türden sürünün kendi kendini çoğalttığı gibi çoğalarak, cüzdanına doğru akan servet kaynağıyla sonsuz bir gelirin olacaktır.

4. Servetinizin güvencesi için sermayenizin zarar görmeyeceği, vazgeçtiğin zaman tümünü geri alabileceğin ve iyi miktarda kira talep edebileceğin yerlere yatırım yapmalısın. Akıllı adamlara danış. Altınları yönetirken kazanç sağlayan deneyimli adamların tavsiyelerini dikkate al. Sahip oldukları birikimlerle servetini zararlı yatırımlardan korumalarına izin ver.

5. İlk 4 adımı uyguladıktan sonra biriktirilen ücretler sayesinde alacağınız ev ile kendi zevkleriniz ve arzularınız için ekstra para ayırmaya başlayacaksınız. Bu sebeple belirli aşamaya geldikten sonra ev alın.

6. Herkes parasını kullanan adamlara belirli bir miktar borç vererek, parasının düzenli olarak artmasını sağlayabilir. Para kullanan adam, topladığı kirayı verilen borç paranın üzerine ekleyerek, sermayenin miktarını artıracaktır. Yaşlılık dönemini ve ailesinin geleceğini garanti altına almak isteyen herkes, öncelikle bütçesini ayarlayarak, düzenli olarak yapacağı kadar az miktarda bir yatırımla, bu denli çok kazanca sahip olabilir.

7. Kendi gücünü geliştirmek, çalışıp daha bilgili olmak, daha hünerli olmak, kendine saygı duyduğunu kanıtlar şekilde davranmak ise son yöntemdir.

  • Şansı çok farklı bir yönden görüyorum. Bir adamın çaba harcamadan sahip olabileceği bir şey olmadığını düşünüyorum. Şu anda gördüğüm ise, bu tür şeyleri hiç kimsenin kendine doğru çekemediğidir. Tartışmamızdan öğrendiğim kadarıyla şansı kendine doğru çekebilmen için, sahip olduğun fırsatları değerlendirmen gerekmekte. Böylelikle gelecekte, karşıma çıkacak bu tür fırsatları değerlendirmek için elimden geleni yapacağım. Şans Tanrıçasının gözdeleri çalışkan adamlardır.

  • Altın Sahibi Olmaya Dair 5 Kural:

1. Ailesi ve kendi geleceği için servet sahibi olmayı arzu ederek gelirinin onda birini biriktiren bir adama, altın, memnuniyetle fazlasıyla gelecektir.

2. Altın, onu karlı işlerde kullanan akıllı sahibi için çok çalışıp onu memnun edecek, çayırlardaki sürüler gibi hızla çoğalacaktır.

3. Deneyimli kişilerden aldığı tavsiyeler doğrultusunda yatırım yapan tedbirli sahibinin kendisini korumasına karşılık, altın da sahibine sadık kalacaktır.

4. Altın, deneyimsiz olduğu işleri yapan ya da akıllı adamlar tarafından onaylanmayan işlere yatırım yapanlardan kaçar.

5. Altın, onu imkansız yatırımlar için zorlayan ya da düzenbaz ve hilekarların cazip önerilerini dikkate alan; kendi deneyimsizliğine karşın kendine çok güvenen ve onu hayalperest yatırımlar için kullanan adamlardan da kaçar.

  • Eğer arkadaşına yardımcı olmak istiyorsan, bunu onun sorumluluklarını üstlenmeyeceğin şekilde yapmalısın.

  • Borç veren bir adamın tüm mal varlığı altınlarıdır. Kolaylıkla borç verilebilir. Ama eğer borç verilirken akıllıca davranılmazsa verilen borcun geri alınması çok zor olur. Borç verecek adam, aklını kullanarak, karşılaşacağı risklerden uzak durmayı ve borcunun geri döneceğinin garantisini ister.

  • Borç isteyen adamların zayıf noktalarını anlayacak ve geri ödeme için elden çıkarmaları gereken varlıkları olmadığı zaman, ne kadar hevesli olduklarını göreceksin. Altınları olduğu takdirde kazanacakları yüksek miktarların, sahip olmadıkları yetenek ve deneyim yüzünden sadece bir hayal olduğunu göreceksin.

  • Altınlarının mümkün olduğundan çok daha fazla kazandıracağı yolları bildiklerini söyleyen beceriksiz adamların, müthiş planlarından etkilenmemelisin. Bunlar, ticaretin sağlam ve güvenilir kurallarını bilmeyen hayalperestlerin yarattığı planlardır. Servetini kaybetmeyip, keyfini çıkarabilmen için, kazandırmasını arzu ettiğin miktarların makul olmasına özen göster.

  • Borçlarını ödemek için hiçbir çaba göstermeden yılların geçmesine izin verdiğin takdirde, sen de alçak ruhlu kölelerden birisi olursun. Kendine karşı saygı duymayan hiç kimse, başka bir şey olamaz ve borçlarını ödemeyen hiç kimse kendisiyle gurur duyamaz.

  • Kitabın hazırlanmasında elde edilmiş olan levhaların Nuttingham Üniversitesinde çevirilmesi neticesinde " Kazancın onda birini kendim için bir kenara koyacağım. Kazancımın onda yedisini, ev sahibi olmak, giyinmek, yemek gereksinimlerini karşılamak ve hayatın zevkli, eğlenceli yönlerinden fedakarlık etmemek için kullanacağım. Borçlarımı ise, gelirimin kalan onda ikisi ile ödeme gerekiyor. Böylelikle her dolunay zamanı, gelirimden ayırdığım onda ikilik oran, bana güvenerek borç veren kişiler arasında eşit ve adil bir şekilde bölüştürülmelidir.

  • Babil'in en önemli özelliği olan duvarları, tapınakları, asma bahçeleri ve görkemli su kanalları, köle işçiliği kullanılarak yapılmıştır. Bunlar çoğunlukla savaş esirleridir, bu da gördükleri zalimce davranışın nedenidir. Aralarında Babil'in vatandaşları ve işledikleri suçlar ya da finansal sorunlar yüzünden köle olarak satılmış taşralılar da bulunmaktadır. Buranın örf ve adetlerine göre aile reisleri, borçlarının ödenmesinin sürekliliğini sağlamak, hüküm göstermek ve başka zorunluluklara sahip olmamak için kendilerini, eşlerini ya da çocuklarını senet olarak vermektedir. Herhangi bir sorun karşısında senet olarak verilen kişiler, köle olarak satılmaktadır.

  • Babil tarihin en zengin şehirlerinden birisidir. Ancak bu şehrin, düşünülenin aksine doğal bir tropik örtüsü, ormanlar, maden ocakları gibi doğal kaynakları bulunmamaktadır. Şehir esasında düz ve çorak bir alanda Fırat Nehri'nin yakınında yer almaktaydı. Doğal bir ticaret yolu üzerinde de yer almamaktadır. Yağışlar da ekin yetiştirmek için yeterli değildi. Babil insanlarının sahip olduğu yeteneklerle yarattığı görkemli hedeflerin en güzel örneğidir. Babil'in doğal olarak sahip olduğu iki şey vardı; bereketli bir toprak ve nehrin suyu. Babilli mühendisler, set çekerek nehrin suyunun yönünü değiştirdiler; çok geniş sulama kanalları yaptılar. Çorak alanlara kadar uzanan bu kanallar, hayat veren suyu, verimli topraklara ulaştırdı.

  • Şehir, Asya'da yer almakla beraber, Süveyş Kanalı'nın yaklaşık 965 km doğusunda, İran Körfezi'nin kuzeyindedir. Babil uygarlığı ve vadideki diğer şehirler, kayıtlı olarak bilinenler arasında en eskileridir. 8000 yıl öncesine dayanan kesin tarihler kanıtlanmıştır.

  • Babil halkının çoğu eğitimli ve aydın kişilerdi. Yazılı tarihte belirtildiği üzere, onlar ilk mühendisler, ilk astronomlar, ilk matematikçiler, ilk finansçılar ve yazı yazmasını bilen ilk insanlardı. Çorak bölgeleri bile tarım harikasına dönüştüren sulama sisteminden daha önce söz edilmişti. Kanalların kalıntılarını günümüzde dahi ulaşılabilmektedir.

  • Babil duvarları ilk zamanlarda yapıldığında gerçek uzunluğu tam olarak bilinmese de, eski kaynaklara göre 16-18 metre yüksekliğindeki bu duvarların ön cepheleri pişirilmiş tuğlalardan yapılmış ve derin olan bir hendekle korunmuştur. Daha sonraki çok daha meşhur duvarlar, İsa'dan önce, Kral Nabopolassar taraından yaptırılmıştır. Duvarların yapımı o kadar uzun sürmüştür ki kral duvarların yapıldığını göremeden ölmüş ve oğlu Kral Nabukadnezar görebilmiştir. Sonradan yapılan bu duvarların uzunluğu ve genişliği görenleri sersemletecek ölçülerdir. Güvenilir kaynaklara göre yüksekliği 150 metreyi bulan bu duvarlar 15 katlı modern bir binaya eşit yüksekliktedir. Toplam uzunluğu ise 15-18 km arasında olarak tahmin edilmektedir.

  • Son olarak Babilliler akıllı birer finansçı ve tüccardı. Bildiğimiz kadarıyla, paranın değiş tokuş yapılmasını, senet karşılığı verilmesini onlar icat etmişti.

DEĞERLENDİRME:


Konu: Babil gibi eski ve köklü bir medeniyetin herhangi bir doğal kaynağa veya jeopolitik öneme sahip olmadan tüccarlıkla akıllı bir şekilde gelişmesi ve genel manada refah içinde yaşamasının sırlarını açıklıyor. Özellikle kitaptaki Arkad isimli karakterin Babil'in en zengin insanı olduğu belirtilerek arkadaşlarının ona bu zenginliğinin sırrını sormaları ile başlanmış. Bununla birlikte Babil Kralının bir seferi sonrasında şehrinde kıtlık olması ve ekonomik olarak insanlarının zorluk çekmesi neticesinde Arkad'ın diğer insanları bu konuda eğitmesi için görevlendirmesi konu ediliyor. Vermiş olduğu eğitimlerde nasıl zengin olunur ve elde edilen mal varlığı nasıl düzenli olarak artırılır bunun püf noktalarına değinilerek örnekler veriliyor.


Üslup: Yazarın yayımladığı eser 2000 yıldan fazla bir geçmişe uzanan tarihi metinlerin çevrilmesi niteliğinde olsa da, eserde kullanılan üslup gerçek anlamda anlaşılır. Eserde temel olarak kısa ve net betimlemeler ile birçok örneklendirme kullanılmış. Örneklendirmelerin kullanılması bu tarz eserlere özellikle tavsiyelerin soyut olmaktan çıkarılıp somutlaştırılabilmesi için büyük önem arz ediyor. Diğer taraftan, bu tarzda yazılan birçok eserde olduğu gibi tekrardan olabildiğince kaçınıldığı gözlemleniyor. Bu konuda istisna olarak gelirin %10'unun biriktirilmesinin 3 yerde dile getirilmiş olması bir tekrar olsa da ekseri yönden mütalaa edildiğinde kendisini tekrar eden bir üslup kullanılmaması verilen tavsiyelerin daha dolu ve dikkat edilmesi gerektiğini okuyucuya hissettirebiliyor.


Özgünlük: Kitap dönemine göre değerlendirildiğinde yani yaklaşık 2500 sene önceye göre oldukça özgün olsa gerek. Kaldı ki, kitabı okuduğunuzda gerçekten zengin olmanın prensiplerinin ve daha da önemlisi hayatımızdaki kritik harcamaları gerçekleştirmeden önce neler yapmamız gerektiğine dair çağının ötesinde bir anlatım sağlandığını fark ediyorsunuz. Dolayısıyla özgünlük bakımından, günümüzdeki birçok kitapta bu tarz yöntem ve öğütler mevcut olsa da eserin oldukça kadim bir geçmişinin olduğu göz önüne alınarak yazıldığı döneme göre oldukça özgün olduğu telakki edilebilir.


Karakter: Kitaptaki karakter çeşitliliği beklenildiğinden çok daha fazla olsa da ana tema karakter betimlemeleri ile değil konunun muhteviyatı ile ilgili olduğu için karakterlerin etkileyici ya da pek akılda kalıcı sahneleri olmuyor. Bununla birlikte verilmek istenen mesajların karakterler vasıtasıyla okuyucuya iletilmesi ise kitabın mesajlarının somutlaştırılması açısından oldukça etkili bir metot olarak göze çarpıyor. Eseri yazanlar için de karakterlerin amaç değil, asıl konuya değinmek ve öğütleri vermek için araç olarak kullanıldıkları aşikar.


Akıcılık: Eser, akıcılık yönünden, adeta tek oturuşta okunabilecek kısa bir kitap. Ancak hızlıca okunmasının sebebi kitabın kısa olması değil. Yazarın oldukça açık ve tane tane üslubu sayesinde verilmek istenen mesaj vazıh bir şekilde veriliyor. Mesajların verilmesinde ise, karakterlerin dahil edildiği örnekler kullanılıyor ki eserin akıcı bir şekilde bitirilmesine asıl vesile olan da bu özelliği. Verilen örnekler ve hikayeler ile eser, gerçek anlamda eski çağların konularını sade ve anlaşılır bir dil ile süsleyerek sizi içine çekiyor.


Genel: Kitap yukarıdaki sayılan unsurlar göze alındığında üslup yönünden 10 üzerinden 8, konu yönünden 7, özgünlük bakımından oldukça eski olması açısından 8, karakterler bakımından 7 ve akıcılık açısından da 8,5 puan almayı benim gözümde hak ediyor. Bu kriterlerin ortalaması olarak ise, kitabın genel değerlendirme puanının 10 üzerinden 7.7 puan aldığı görülüyor. Ancak kitabı okumadan bu değerlendirmeyi okuyorsanız 7.7 puanın bu tarz kitapların günümüzde oldukça fazla olduğu ve bu eserin çok çok öncelerde yazıldığı göz önüne alınırsa oldukça yüksek bir puan olarak değerlendirilmesi edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Genel değerlendirme puanlarımın kıstaslarından birisi olan 7 ve üzeri kitapların da okunmaya değer olduğunu ifade edecek olursam, söz konusu eseri okumanızı tavsiye ettiğimi de söylememe gerek kalmayacaktır.



(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar

Babilin En Zengin Adamı -eski uygarlıkların para kazanma sırları-

Yazar: George S. Clason,

Basım Tarihi: Haziran 2000

Yayınevi: Arıon Yayınevi

kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.

Comments


bottom of page