YORUMLAR:
Yazar Barış Muslu tarafından kaleme alınan eserde, günlük hayatımızı farkında olmadan her yönden etkileyen kötü alışkanlıklardan, fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklardan kurtarmak için meydana getirilmiş Neuro Format tekniğinden bahsediliyor.
Tekniğin uygulanması için yapılması gerekenler tek tek belirtiliyor. Buna karşın tekniğe ilişkin kafalarda soru işareti oluşabilse de, teorik bilginin uygulamaya geçirilmesi ve bazı denemeler yapıldıktan sonra etkili sonuçlar alınabilecek bir sistem olduğuna değinmek gerekiyor. Aklımıza gelen ve beyinden kaynaklanmadığı düşünülen birçok rahatsızlığın dahi bu teknik ile çözülebilmesi ve buna ilişkin hayat hikayelerinin bulunması ise eserde yazılanların daha ciddi bir şekilde incelenmesi gerektiğini gösteriyor. Zaten yazarın, günlük olarak Instagram hesabı üzerinden canlı yayın açtığını ve bu yayınlarda ilgili teknik ile iyileşen kişilerin konuşmalarının olduğuna belirtmek gerekiyor.
Bu sorunlara ilişkin eseri diğer kişisel gelişim kitaplarından ayıran en önemli unsurlardan birisinin ise, beynin işleme tekniğinin diğer kitaplardan çok daha farklı bir şekilde izah edilmesi olduğundan bahsetmek gerekiyor. Özellikle beynin ilkel yöntemler ile hayatta kalmayı amaçladığı diğer kişisel gelişim kitaplarında anlatılıyor. Eserde ise bu bilgiye ek olarak, birçok hastalığın önlenmesi ve savunma içgüdüsüyle birlikte ilkel beynimizin, üst beynimize göre daha fazla söz sahibi olduğundan bahsediliyor.
OKB, Huzursuz Bağırsak Sendromu, panik atak, baş ağrısı, migren, sigara bağımlılığı gibi birçok güncel ve sık karşılaşılan sorunlarda uygulanabilen teknik, yaşanılan sorunun tekrar gündeme getirilerek beynin travma esnasındaki yoğunluğunun tesis edilmesini gerektiriyor. Bu yoğunluğa gelindiğinde beyin, eski tepkisini vermeden vuruş veya olumlama tekniğiyle çözümün gerçekleştirilmesi ve travmanın kalıcı olarak çözülmesinin mümkün olduğu ifade ediliyor.
Bahsetmiş olduğu içerik ve tekniklerle diğer kişisel gelişim kitaplarından oldukça ayrılan eser, diğer tekniklerin de işe yarayabileceğinden bahsediyor. Zaten uygulama yöntemi olarak 3 seçenek sunan eserde Neuro Format vuruşları bu tekniklere alternatif bir yöntem olarak gösteriliyor. Ancak ne kadar tekniğe değinilirse değinilsin, kişinin de bu çalışmada çözüm motivasyonuna sahip olmasının gerekliliği çalışmaların en başında yoğunluğun sağlanması alanındaki önemden bahsedilirken anlaşılabiliyor. Bu yönüyle, klişe gibi gelse de çözüm, en başta bu çalışmadan sonuç almak isteyen kişinin motivasyonunda bitiyor.
Eser, diğer roman ve kurgu tipi kitaplardan farklı olarak yorumlanarak değil uygulama ve gerekli çalışmaların yapılması ile sonuç verebilecek nitelikte olduğundan önemli olanın notlar kısmında ifade edilen unsurların genel hatlarıyla anlaşılmasına kalıyor. Bu sebeple eserin yorumlanması kısmından ziyade ilgili tekniklerin okunup uygulanarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatini taşımaktayım.
Son olarak ise, diğer kişisel gelişim kitaplarına ilgisi olan okuyucuların da fark edebileceği üzere, temelin aynı dinamiklere dayandığı eserin, tekniğinin sıra dışı olması sebebiyle hem okunması hem de denenmesi gerektiğini düşünüyorum.
NOTLAR(*):
Sol beyinse duyguların olmadığı, her şeyin mantık çevresinde çözüldüğü, çok daha dışa dönük, sosyal ve manik tarafımız. Manik derken; aşırı neşeden, fikirden fikre uçmaktan, paranoyak kuruntulardan, hiperaktiflikten, kendine aşırı güvenden, konsantrasyonun az bulunması gibi özelliklerden bahsediyorum.
Bilinçaltı, özellikle hayati tehlikede olduğunu düşündüğü anlarda, çevrede olanı biteni tüm detaylarıyla kaydediyor. Görüntüleri, sesleri, hisleri, tatları, kokuları, düşünceleri… Daha sonra kaydettiğine benzer uyarıcılarla karşılaştığı an otomatik olarak aynı tepkileri veriyor. Bilinçaltımızın zaman kavramı yok. Her şey onun için o an oluyor. Bilinçaltımızı negatifleri işleyemiyor. Bir başka deyişle, aklımıza her ne geliyorsa o bilinçaltımız tarafından istediğimiz ya da karşı karşıya kaldığımız bir durum olarak algılanıyor.
Beynin otomatikleştirme süreci 4 aşamada incelenebilir. Araba kullanma örneğinden gidilirse:
1. Bilinçli Yetersizlik: Otomobilleri ve insanların bunları kullandığını görürsün. Belki de kullanmak kolay gelir. Zaten tek yapman gereken pedallara basıp direksiyonu çevirmektir.
2. Bilinçli Yetersiz: Sürücü koltuğuna oturur denersin, gere seferinde otomobil istop eder, böylece yetersiz olduğuna kanaat getirirsin.
3. Çalışır öğrenmeye başlarsın. Tüm farkındalığınla, arabayı doğru kullanıp, doğru yerde vites atmaya başlarsın.
4. Birkaç hafta kullandıktan sonra, otobanda sol şeritte gittiğin ve muhabbete daldığın bir an saatlerdir araba kullanmakta olduğunu fark edersin.
Beynimiz yaşadığı travmaları gereğinden fazla ciddiye alarak üç farklı boyuta tepki veriyor. Psikoloji, beyin ve organ boyutu.
Güçlü bağlantılar kurulması için zamanlamanın tam duygunun yoğun olduğu 2-3 saniye içerisinde yapılması gerekiyor. Duygunun en yoğun olduğu 2-3 saniye boyunca anlık olarak ortaya çıkıp sonra kaybolan etkenler, çok daha güçlü şartlanmalar yaratıyor. Eğer çok yoğun duygular yaşanmıyorsa, tekrar sayısı önem kazanıyor. Duygunun yaşandığı olay ve tetikleyicinin şartlandırılması tekrar edildikçe bağlantının gücü arıyor.
Son zamanlarda, markaların artık pek de bilinçli beyni ikna etmeye uğraşmadıklarını, şartlandırmanın temel prensiplerini uyguladıklarını görebilirsiniz. Reklamlarda komedi, romantizm ya da cinsellik benzeri duyguları yoğunlaştırdıklarına, duyguların en yoğun olduğu an olan reklam sonunda logolarını gösterdiklerine ve bunu sıkça tekrarlayarak şartlanmayı pekiştirdiklerine şahit olabilirsiniz.
Tetikleyici ile motivasyon konusunda kullanacağınız tetikleyicinin benzersiz olması önemli. Zira başkaları tarafından da kazara, sürekli tekrarlanma olasılığı olan tetikleyiciler, biraz önce bahsettiğimiz nedenlerden dolayı etkilerini kaybederler. Tetikleyicileri sadece başkalarının üzerinde değil, kendi üzerinizde de deneyebilirsiniz. Mesela, kendinizi çok iyi hissettiğiniz anlarda elinizi yumruk haline getirin ve içinizden “Benden iyisi yok” deyin. Bunu yoğun olumlu duygular yaşarken sürekli tekrar etmeniz etkisini arttıracaktır.
NeuroFormat tekniğinin prensibi:
1. Çözmek istediğin problemi oluşturan bir nedene odaklan
2. O neden için en kötü hissettiğin göz pozisyonlarını bul.
3. Bulduğun her göz pozisyonunda, nörolojik noktalara yavaşça burarak kötü duyguyu temizle.
4. Problemi oluşturan her nedeni, tüm göz pozisyonlarında birer birer temizleyerek, problemin tamamını temizle.
· Tekniğin 6 aşaması var:
1. Konuyu belirlemek
2. Konuyu parçalarına ayırmak
3. Neuro Format duruşuna geçmek
4. Parçayla ilgili duyguyu tetiklemek
5. Göz pozisyonlarıyla olumsuz duyguyu yakalamak
6. Olumsuz duyguyu temizlemek
Hayatımızdaki negatif etkiyi yaratan tüm anları tekrar yaşayıp, her anı hiçbir olumsuz duygu yaratmayacak hale getirmemiz gerekiyor.
Genellikle, tek bir ana neden olmak zorunda da değildir. Sorundan tam anlamıyla kurtulmak için ana nedenlerin hepsinin ortaya çıkarılıp temizlenmesi önemlidir.
Özellikle geçmişte belli bir ilk olayla başlayan sorunlarımızı temizlerken, aslında temizlememiz gereken ana neden ilk olay olacaktır. Bir ağacın gövdesinin merkezi ilk yaşını temsil ettiği gibi, bizim için çekirdek ilk travma olacaktır.
Sol sağ taraf seçimi (Sadece bir kez yapılacak): Duruş sırasında hangi kol ve ayağın üstte veya önde olduğu önemli. Parmaklarınızı şekildeki gibi kenetleyin. Hangi başparmağınız üstte? Eğer, sol başparmağınız üstte ise, sol eliniz ve sol ayağınız duruş sırasında önde olmalı. Tam tersi olarak, sağ başparmağınız önde ise, sağ el ve ayağınız duruş sırasında önde olmalı.
Sorunu çözmek için onu yüzeye çıkartmaya ihtiyacımız var. Biz bunu genellikle olumsuz ifadeler üzerinden yapıyoruz.
Amacımız, tetiklediğimiz duygunun hangi göz pozisyonlarında daha yoğun olduğunu bulmak. Bunun için gözlerinizi görebildiğiniz tüm alanda yavaşça gezdireceksiniz. Bunu sistematik bir şekilde yapabilmek için sanki kitap okur gibi, önümüzde tüm görüş alanımızı kaplayan bir yazı varmış gibi tarama yapacağız. En üst satırdan başlayarak, yere kadar satır satır tarayacak, her satırda hep soldan sağa okur gibi çok yavaş bir hızda gideceğiz. Daha basit söylemek gerekirse, göz kaslarımızı zorlayarak, kafamızı sabit tutmak şartıyla, bakışımızın ulaşacağı her noktaya gitmeliyiz. Taramayı bir an önce bitirmek için uğraşmayın. Amacımız, bitirmekten ziyade, hangi noktalarda olumsuz duygu olduğunu bulmak. Kötü hissettiğiniz noktayı bulduğunuz an, durmanız ve o noktadaki duyguyu temizlemeniz gerekiyor. Tarama sırasında kaç tane nokta bulacağınızın bir sınırı yok. Konuya göre 1-10 arası sayıda nokta bulmanız olası.
Duyguyu hissetmek ve puanlamak: Başlamadan tek yapmanız gereken aşağıdaki sorulara çok kısa ve otomatik cevaplar vermek:
1. Kötü duygu vücudunuzun neresinde?
2. Nasıl bir duygu?
3. Sıcak mı soğuk mu?
4. 0-10 arasında yoğunluk açısından puan verseniz kaç puan verirsiniz? (10 çok yoğun)
Göz pozisyonlarında bulduğumuz olumsuz duyguyu temizlemek için 3 farklı alternatifimiz var:
1. Olumsuz duyguyu tetikleyerek aynı noktaya bakmaya devam etmek. Aslında, sadece kötü duyguyu hissederek aynı noktaya bakmakla da hissettiğiniz kötü duygu belli bir süre sonra temizlenecektir.
2. Olumsuz duyguyu tetiklerken, tam tersi anlamda çok abartılı olumlu ifadeler kullanmak. Aynı noktaya bakarak bir olumsuz, bir olumlu şekilde ifadeleri değiştirerek bu duyguyu temizleyebilirsiniz.
3. Neuro Format vuruşlarını kullanmak. Bu teknik, olumsuz duyguyu hissederken, vücudun çeşitli nörolojik merkezlerine parmak uçlarıyla vurarak, duyguyu deşarj etme prensibine dayanıyor.
Neuro Format için deşarj noktaları 4 tanedir. Bunlar:
1. Kafanın tam yukarısı
2. Kaşın iç başlama noktası
3. Şakak noktası
4. Köprücükkemiği başlangıç noktası
Olumsuz duyguyu hissederken bu noktalara 10’ar defa vurun. Azalma yaşadıysanız, olumsuz duygu sıfırlanana kadar buna devam edin. 4 noktadan hangisine vurulduğunda daha fazla rahatlama hissedildiyse bu sizin özel noktanızdır. Özel nokta birden fazla da olabilir.
Baskın olmayan elinizin şekilde gösterilen karate noktası olarak bilinen noktasına diğer elimizin parmaklarıyla yavaşça vurarak, soruna rağmen kendimizi çok sevdiğimizi ve hissettiğimiz bu duyguyu serbest bıraktığımızı haykıracağız. Bundan sonra, kitao boyunca kilidi açarken kullanacağımız ifadeden Kilit İfadesi olarak bahsedeceğiz.
Kilit ifadesinin unsurları:
1. Duyguyu hissetme nedenlerimiz
2. Duygunun tarifi, hissettiğimiz yerler
3. Buna rağmen kendimizi sevmek ve duyguyu serbest bırakmak
Kilit ifadenizi sadece ilk söyleyişinizde karate noktanıza burun. İfadenin tamamını 1 kez söyledikten sonra, karate noktanızdan deşarj noktalarına geçecek, aynı ifadeyi 4 deşarj noktasına vururken tekrar edeceksiniz.
Vurduğumuz noktalar, aslında vücudumuzdaki çok önemli akupunktur noktalarıdır. Bu önemli nörolojik merkezlerin elektrik direnci vücudumuzdaki diğer noktalara göre 40 kat daha düşük. Bu noktalara parmak uçlarıyla baskı uygulandığı zaman, yaratılan, ortalama 70 mikro voltluk enerji, düşük direncin yardımıyla beyne her şeyin yolunda olduğu mesajını elektriksel olarak veriyor.
Yapacağımız şey oldukça basit. Hikayeyi anlatıp yaşarken Neuro Format tekniğini uygulamak.
1. NeuroFormat duruşuna geçin. Sizi rahatsız eden bir olayı tekrar yaşayacaksınız. Gözlerinizi kapatın, üzücü olay başlamadan 30 saniye öncesine gidin. O anı, aynı şekilde yaşamanızı istiyorum.
2. Sesli olarak, sanki karşınızda irisi varmış gibi en başından başlayın. Hikayenin özellikle başını detaylı tutmaya çalışın. Mekanı, zamanı, insanları detaylandırın. Kuracağınız her yeni cümle, vereceğiniz her yeni detay, beyninizde problemle ilgili farklı bir yeri, belgeyi harekete geçiriyor olacak.
3. Duygusal olarak yoğunlaştığınızı hissettiğiniz bir noktaya geldiğiniz zaman, hikayede odaklandığınız, sizi üzen unsurun ve vücudunuzun yarattığı kötü duygunun farkına varın. Sizi üzen bir görüntü, karşınızdaki insanın bir bakışı, sesi, söyledikleri gibi birçok şey olabilir.
4. Şimdi gözlerinizi kapalı bir şekilde tarama yapacaksınız. Şu an oradasınız, yaşadığınız olayı ilk kez yaşıyorsunuz. O an ne görüyorsanız, bulunduğunuz ortamda sol üst köşeden başlayarak ortamı tarayın, sizi üzen düşünceler, sesler, görüntüler hala aklınızdayken. Baktığınız bir noktada bu durum sizi daha fazla üzecek. O noktayı bulun…
5. Olumsuz duyguyu hissettiğiniz göz pozisyonunu bulduğunuz zaman, sizi üzen her şeye odaklanarak özel noktanıza burun. Duygu azaldığı sürece, özel noktanıza burmaya devam edin.
6. İlk göz pozisyonu temizlenince, yeniden göz taraması yapacaksınız.
7. Duygu temizlenince hikayeyi biraz başa alın. Sizi üzen konunun üzerinden tekrar geçin. Hiçbir şey hissetmez hale geldiyseniz, hikayenin bu bölümünü geçebiliriz.
8. Bu bölümünü çözdüğünüzü düşünüyorsanız, hikayeyi sonraki duygu yoğunluğu hissettiğiniz bölüme kadar anlatmaya devam edin.
9. Hikayenin baştan sona üstünden geçerek, tüm yoğunlukları sıfırlayana kadar, tüm kötü anları formatlayın.
10. Hikayeyi en baştan anlatmaya başlatın, kelimelerinizi değiştirin. Olayın farklı olmuşuz yanlarını da görmeye çalışın. Hiçbir tepki alamıyorsanız, işlem tamamdır.
Çalışma sırasında, travma yavaş yavaş çözülürken hem sıcaklayacak hem de terleyeceksiniz. Yine iyi bir çalışmanın en büyük belirtisi, çalışma sonunda yaşanan ciddi bir yorgunluktur. Çalışma sonrasında rahatladığınızı, sersemlediğinizi hissedebilirsiniz. Hatta birkaç gün boyunca garip bir alemde yaşıyormuşsunuz gibi gelebilir.
Bir Word ya da excel dosyası açın ve şu ana kadar yaşadığınız tüm kötü olayların listesini yapın. Listeyi yaparken kendinize şöyle bir soru sorun: Hayatımdan bazı anları çıkarabilme, yaşadığım 1 dakika, 1 saat, 1 gün veya 1 ayı hiç yaşamama şansım olsa hangi zamanları seçerdim? Özellikle hatırlayabildiğiniz çocukluk anılarına fazlaca önem gösterin.
Şüphe duyduğunuz birini, henüz suçsuzken cezalandırdığınız için, ona bu suçu işleme hakkını verirsiniz. Suçu işlediğinde ise artık cezalandırma hakkınız kalmayacaktır. Zaten bir defa cezalandırılmış biri aynı suç için tekrar yargılanamaz.
Hep şunu söylerim: Çocuk yapmak kapitalizmle yapılan geri dönülmez son anlaşmadır. Tabi ki hayatımızın hangi döneminde olduğumuza göre önceliklerimiz farklı. Ancak eğer gerçekten bakmakla, iyi eğitim almalarından ve iyi hayat yaşamalarından sorumlu olduğunuz birileri varsa, ne kadar para kazandığınız öncelikli hale gelecektir.
Sigarayı bırakmak için, ilk olarak canınızın en çok sigara içmek istediği zamanların listesini yapın. Mesela, sabah kalkınca, iş yerinde öğle yemeği sonrası, bilgisayar başında, evde TV seyrederken… Şimdi gözünüzü kapatın, elinize yakılmamış bir sigara alın ve gerçekten listenizdeki ilk durumda olduğunuzu düşünün. Mesela o an yeni uyanmışsınız, hemen ir şeyler atıştırdınız ve canınız sigara istedi; kendinizi bu durumda tam sigarayı yakacakken hayal edin. Ama kendinize dışarıdan bakmayacak, hikaye tekniğinde olduğu gibi kendi bedeninizde olduğunuzu hissedeceksiniz. Elinizde sigara, ara sıra onu burnunuza götürerek sigara içme isteğinizi tetikleyebilirsiniz. Gözleriniz kapalı bir şekilde, tam sigarayı istediğiniz anı yaşayarak, tarama yapın. Hangi pozisyonlarında sigara içme isteğiniz artıyorsa orada durup o duyguyu temizlemelisiniz. Sigara içme isteğini hissettiğiniz an farkına varın. Bu duyguyu nerenizde hissediyorsunuz? Önce sadece özel noktanıza burarak bu duygunun temizlenmesini bekleyin. Eğer duygu azalmıyorsa kilidi biraz önce paylaştığım cümleyi kullanarak açtıktan sonra, tekrar özel noktayla bu duyguyu temizleyin.
Hangi eliniz yukarıdaysa baskın eliniz odur. Genel kural: Vücudunuzda baskın elinizin bulunduğu taraf baba, eş ortakla ilgiliyken diğer taraf anne, çocuk ve yuvanızla ilgilidir.
Özellikle de kişi yaşadıklarından çok utandığı, belki de suçluluk duyduğu, belki de başkaları tarafından öğrenilmesinden korktuğu için hissettiklerini bastırarak, onları erişilmez küçük bir kutuya koyuyor. Bu bastırma içgüdüsü o kadar güçlü ki, kişi kendisi bile bu olayı unutmuş olabilir. Evet, beyin yine gereksiz yere sürece giriyor. Bu olayın unutulması ya da bastırılması gerektiği için, savunmaya geçerek kendince gündemi gereksiz yere meşgul etmeye çalışıyor. OKB’lerin temizlenebilmesi için en önemli şart, utanılan olayın tespit edilerek etkisinin temizlenmesi. Bunu sistemimizde hikaye tekniğiyle yapıyoruz. Ayrıca, yaşanılan kötü olayla ilgili duyguların, suçluluk, utan., yakınların öğrenmesi korkusu gibi birçok farklı parçanın da temizlenmesi başarı için şart. Diğer bir yaklaşımsa, kişilerin takıntılarıyla ilgili korktukları şey gerçekleşirse hissedecekleri duyguları birer birer temizlemek. Uygulamalar kişiye ve duruma göre değişse de, işin özü korkulan durumun üzerine giderek yaşanan kötü duyguları birer birer temizlemek.
DEĞERLENDİRME:
Konu: Günlük hayatımızı farkında olmadan her yönden etkileyen kötü alışkanlıklardan, fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklardan kurtarmak için meydana getirilmiş Neuro Format tekniğinden bahsedilirken beynin çalışma mekaniğine ilişkin de detaylı açıklamalar yapılıyor.
Üslup: Yazarın kullanmış olduğu günlük dil ve yalın anlatım sayesinde, teknik tabirler olabildiğince sade bir şekilde açıklanıyor. Bununla birlikte, sayfalarında görsel unsurlara da daha fazla yer verilen eser, hem göz yorucu olmaktan çıkarılıp hem de okuyucu için bazı hususların somutlaştırılmasına büyük fayda sağlıyor.
Özgünlük: Eser, niteliği itibariyle bu kategoride değerlendirmeye tabi tutulmayacaktır.
Karakter: Eser, niteliği itibariyle bu kategoride değerlendirmeye tabi tutulmayacaktır.
Akıcılık: Üslup bölümünde bahsedilen hususlar dikkate alındığında, anlatım dilinin akıcı olduğunu belirtmek gerekiyor. Yine eserin metodolojik bir sıralama ile bölümler arasındaki bağlantıların başarılı bir şekilde tesis edilmesi, türü yönünden oldukça sürükleyici bir eser meydana getiriyor.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 8
Üslup: 8,5
Akıcılık: 8
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 8,17 puandır. Bu yönüyle yazılmış olduğu alanda kesinlikle okunması ve tekniklerinin denenmesi gereken eserlerden birisi olduğunun belirtilmesi gerekmektedir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
BEYNİNE FORMAT AT
Yazar: M. Barış Muslu
Yayınevi: Doğan Kitap Yayınları
Baskı: 1. Baskı – Ocak 2013
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Kommentit