CHP’DE ‘DEĞİŞİM’
- kirmizicantaliavukat
- 27 Nis
- 4 dakikada okunur

27.04.2025
Sn. Özgür Özel’in genel başkanlığa seçilmesi sonrasında öncelikle normalleşme adı altında başlatılan süreçte AK Parti ve Cumhurbaşkanımız ile ikili temasların artırılması uzun bir zaman sonra halk olarak bizlerin de geleceğe dair umudunu artırmıştı.
Bu adımların sonrasında, gerek parti kurmayları tarafından gerçekleştirilen birtakım söylemler, gerek de parti içindeki yeni hesaplaşma kozlarının meydana çıkması neticesinde, CHP’deki değişimin kendi seçmenine karşı zaman kazanma amacı taşıdığı genel kanı olarak yerini almaya başladı.
Özellikle parti içindeki koltuk mücadelesinin daha yerel seçimler biter bitmez tüzük kurultayında patlak vermesi, CHP içinde Özgür Özel’in lider değil bir arabulucu rolünü üstlendiği kanaatini oluşturdu demek yanlış olmaz. Ekrem İmamoğlu ekibi tarafından önceden uzun süren bir konuşma hazırlığına karşın Mansur Yavaş’a son bir saat kala, o da Özgür Özel tarafından bildirilen, konuşma krizi Sn. Yavaş’ın sitemiyle neticelendi. Her ne kadar Özgür Özel, ikisini yan yana getirip birlik pozu vermeye çalışsa da, Mansur Yavaş pek de ikna olmuşa benzemiyor.
Yerel seçimlerin hemen ardından ara ara akıllarına geldikçe ifade ettikleri erken seçim nidalarında ise, genel başkanın aday olmayı yine aklından bile geçirmediği parti içinde bu sefer Mansur Yavaş geçen sefer olduğu gibi pasif kalmak yerine, partisine sinyalleri şimdiden vermeye başladı. “Partim aday gösterirse Cumhurbaşkanı adayı olurum” söylemleri ile yine eski temkinli tavrını sürdürse de, bu sefer bu soruların kendisine bilinçli ya da bilinçsiz olarak daha çok sorulması da parti içinde şimdiden gruplaşmayı artırmış oldu.
Diğer tarafta, Ekrem İmamoğlu da kongre döneminden günümüze kadar devam eden süreçte, parti içindeki hakimiyetini gittikçe artırma konusunda açık hamleler yapmaktan geri durmuyor. Önceki seçimde her ne kadar aday gösterilmeyi istese de, Kılıçdaroğlu’nun baskısına boyun eğmek zorunda kalmıştı. Ancak bu sefer, kendisine baskı gösterebilecek bir genel başkan görmediğini herkese hissettirircesine meydanlarda baş gösterdi. Gittiği şehir dışı toplantılarına ve mitinglerine dahi şimdiden İBB kadrosu ile meydana getirmiş olduğu tezahürat grubunu götürmeye başladı.
Yaşananlara ek olarak, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de bir süre önce genel başkanlık niyetini ilan etmesi, parti içindeki kutup sayısını artıracak gibi gözüküyordu. Ancak Soyer’in parti içindeki nüfuzunun çok fazla olmadığı Parti Meclisi seçimlerinde açıkça görüldü.
Hal böyle olunca, genel başkan tarafından dile getirilen değişim, kimi zaman parti içinde tepki çeken söylemler ile tabanın tepkisini çekmekten başka bir işe yaramamış gözüküyor. CHP’de yönetim değişse de, parti içindeki kaosun hala sona ermediği, hatta daha da kızıştığı ortada.
Özgür Özel’in desteği ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Cemil Tugay bile Kılıçdaroğlu döneminden kalan ekibi hala tasfiye etmeye uğraşırken İzmir körfezindeki kirlilik bunca soruna rağmen ikinci planda kalmış gözüküyor. Dolayısıyla, partide değişim oldu ancak kaos hala çözülebilmiş değil. Böyle olduğunda hem kendi tabanı erken seçim çağrısına kulak asmıyor, hem de kamuoyu tarafından parti kurmaylarının dile getirdiği argümanlar herhangi bir karşılık bulamıyor.
Yalnızca değişimden bahsedilerek değişim olmayacağı, Özel’in genel başkanlığına geldiği siyasi süreçte açıkça ortaya çıktı. Hayvan Hakları tasarısı ülkemizin gündemini aylarca meşgul etmesine karşın CHP’den yalnızca bir adet kanun teklifi geldi. Herkesin tepki gösterdiği HÜDA-PAR bile oldukça yapıcı bir teklif sunmuşken, İYİ Parti sürece iki kanun teklifi ile katkı sunmuşken ana muhalefet partisinin 3 maddeden oluşan göstermelik bir kanun teklifi ile işi sokak gösterilerine dökme çabası, halkımızda yine “aynı tas aynı hamam” anlayışının tezahürü olarak telakki edilmekten fazlası olmadı.
Yine, Somali teskeresinde özellikle o bölgedeki askeri ve ekonomik faaliyetlerimizin gelişmesi açısından onca yol kat edilmişken, Genel Başkan danışmanının fecaat Mavi Vatan yorumları, kararsız seçmende CHP’ye olan değişim beklentisinin yine bir söylemden fazlası olmadığı kanaatini değiştiremedi.
Gazze konusunda, özellikle ilk başlarda Hamas karşıtlığı ile “ne işimiz var” diye derinliği olmayan klişe muhalefet çıkışı yapıldı. Bu söylem tutmayınca bir anda, “İsrail’le ticaret yapıyorsunuz” söylemleri ve “Filistin’e destek vermiyorsunuz” söylemlerine geçilerek çarkın çevrilmeye çalışılması da kararsız seçmen üzerinde menfi tesiri azaltamadı.
“Bir tane Arap öldü diye ben niye yas tutuyorum” diyerek Hamas liderinin temsiliyetinden bir haber olan ve ülkenin %50’sine gerizekalı diyen şahsın İzmir Fuarı gibi tarihi önemi olan bir açılışta protokol konuğu olarak genel başkan yanında yer alması ise, herkeste kesin olarak, CHP’de yalnızca koltuk değişimi olduğunu, zihniyetin ise hala değişmediğini açıkça gözler önüne serdi.
Yaklaşık 2 aydır, soruşturmasının sonuçlarını örtbas etmek için seçimlerden yaklaşık 3 yıl önce adaylığını açıklama ihtiyacı duyan İmamoğlu, Özel’in de tıpkı Kılıçdaroğlu gibi göstermelik bir lider olduğunu ülkeye ilan etmiş oldu. Hatta Kılıçdaroğlu, birçok tepkiye karşın 2023 seçimlerinde adaylığını ittifakına kabul ettirmiş olsa da, Özel’in bu konuda herhangi bir çabasının dahi olmaması Kurultay’ı kimin sayesinde kazandığını da açıkça gözler önüne serdi.
Sayılacak örneklere çok daha fazlası eklenebilir olmakla birlikte; İmamoğlu suç örgütünün ortaya çıkan yapılanması akabinde, insanları sokaklara dökmeye teşvik eden, karakola saldırılıp saldırılmaması konusunda Maltepe’de miting alanındaki insanlara oylama yaptıran bir siyasi parti lideri ile karşılaştık.
Muhalefet mensuplarından bir kişinin dahi İmamoğlu ve tayfasına kefil olmaktan imtina ettiği bu süreçte CHP, Avrupa ve ABD’den destek isteyerek ikinci Gezi girişimini gerçekleştirmek istedi. Ancak bölgedeki ve dünyadaki ülkelerin Türkiye konusundaki hassasiyetlerinin gelişen savunma teknolojimiz ve bölgedeki birçok konuda söz sahibi olmamızın etkisiyle bu çaba, herhangi bir karşılık görmedi. Buna karşın muhalefet lideri, İngiltere İşçi Partisi liderine açıkça sitem ederek “Neden bize destek verilmiyor?” diyerek gerçekte kime bağlı olduğunu açıkça göstermekten dahi çekinmedi.
Sonuç olarak, CHP’de uzun yıllardır devam eden lider sorununun çözülmediği alenen gözlemlenebilir. Bu, iktidar için olumlu gözükse de, maalesef Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi, nitelikli bir muhalefetin ülkeye katabileceği katkılardan mahrum kalmamıza sebep olmaya devam ediyor.
Yazının görselindeki fotoğraf
" https://www.yeniakit.com.tr/kart/haber/chpde-catlak-buyuyor-chpli-isim-eylem-baslatiyor-485883.html "
adresinden alıntılanmıştır.
Comments