YORUMLAR:
Ray Bredbury tarafından kaleme alınan eser, modern klasikler arasında sayılan ve ana karakterin uzak bir tarihte itfaiyeci olarak kitapları yakmaktan sorumlu olduğu refah ve yozlaşma dönemini konu edinmektedir.
1950li yıllarda kaleme alınan eser, yazıldığı dönemden itibaren herkesin dikkatini çekmeyi başaran önemli romanlardan birisi olarak hala bahsedilmektedir.
Ana karakter Montag’ın itfaiye görevlisi olarak tespit edilen ev ve meskenlerdeki kitapları yakma görevlerinden bahsederek başlayan eserde, Montag bir süre sonra yaptığı şeyleri sorgulamaya başlamıştır. Bir gün gittiği bir evdeki kadının kitaplarını yakarken kadının ölümü pahasına kitaplarından ayrılmamasını gördüğünde ise, yaptığı işten şüphe duymaya başlamıştır. Yan komşuları olan karakterin de aynı şekilde kendisiyle ve kitaplarla ilgili çıkarımlarından da etkilenen ana karakter bir süre sonra görevini bırakmayı düşünmeye başlamıştır.
Bu süreçte, bir akşam arkadaşlarıyla otururken, evde bir şiir kitabı çıkararak okumaya başlaması ile ertesi gün ihbar edilerek evinin yakılması ise, kendisinin tutuklanması sürecinin başlangıcı olmuştur. Fakat Montag, devriyelerden ve görevlilerden kaçmayı başarmıştır. En sonunda kendisini aynı şekilde toplumdan tecrit edilmiş gizli bir kitap cemiyetinde bulmuştur. Bu topluluğun, kitapları okuyup akıllarında tutarak gelecek nesillere aktarma misyonlarından etkilenmiş ve onlarla kalmaya karar vermiştir.
Görüleceği üzere eser, okuyucusunu sürekli mevcut düzeni sorgulamaya iten, medya ve hükümetlerin haberlerin büyük çoğunluğunu halkı manipüle etme amacıyla yayınladıklarını ifade etmektedir. Özellikle romanın geçtiği ülkenin her yerinde bu durumun açıkça görüldüğü net bir örnekle dahi ifade edilmiştir: Montag’ın kaçma sürecinde kendisine uzun süre ulaşılamama durumunun şüphe çekmemesi için televizyonlarda farklı bir kişinin yüzü net gösterilmeden kendisi ana karakter olarak lanse edilmiş ve mekanik tazı adı verilen cihazlarla öldürülmesi canlı olarak seyrettirilmiştir. Bu durumun dahi, hükümetin suçluları en kısa sürede cezalandırabileceğini göstermesi ve kurallara aykırı gelmek isteyenleri bekleyen hazin sonucun aniden geleceğinin gösterilmesi amacı ile gerçekleştirildiği açıkça gösterilmiştir.
Yazarın, sonsöz kısmında ifade ettiği unsurlara değinmek gerekirse, gerek kitabın isminin çıkışı gerek kitaptaki karakterlerin yazarın esasında kendisini belirli yönlerden temsil ettiğini belirtmesi, okuyucuyu eseri okuduktan sonra daha farklı anlamlarda etkilemeyi başaran unsurlardan birisi olarak belirtilmelidir.
Sonuç olarak eser, her yaştan insanın kesinlikle okuması gereken distopya romanlarından birisi olarak telakki edilmelidir.
ALINTILAR(*):
Montag: “Bir insanın etrafındaki dünyaya ve hayata bakarak bazı düşüncelerini yazıya dökmesi belki bir ömür sürdü; sonra ben geldim ve iki dakikada bam! Her şey bitti.”
Beatty: “Nüfus arttıkça azınlıkların sayısı artar. Pazarın ne kadar büyürse ihtilaflarla başa çıkma gücün o kadar azalır Montag, bunu hatırla! Kötü düşüncelerle dolu yazarlar, daktilolarınızı kilit altına alın. Bunu yaptılar. Kitapların artık satmamasına şaşmamalı, dedi eleştirmenler. Ama ne istediğini bilen, mutlu mutlu sönen halk çizgi romanların sürmesine izin verdi. İşte bu Montag. Devlet tarafından, tepeden inme getirilmedi. Başta hüküm, bildirge, sansür yoktu… Hayır! Teknoloji, kitlesel sömürü ve azınlık baskısı bu numarayı gerçekleştirdi, Tanrı’ya şükür. Günümüzde onlar sayesinde sürekli mutlu kalabiliyorsun ve çizgi roman okumana, eski ve iyi itirafları veya ticaret günlüklerini okumana izin veriliyor.”
Anayasa’nın dediği gibi, herkes hür ve eşit doğmaz ama herkes eşit hale getirilir. Her insan diğer herkesin suretidir; o zaman herkes mutlu olur çünkü sinmelerine yok açacak, kendilerini kıyaslayacakları dağlar yoktur.
Bir insan ölümünden on dk. sonra siyah toz zerrelerine dönüşüyor. Mezar taşı yazılarıyla uğraşmayalım. Boş ver onları. Hepsini yak, her şeyi yak. Ateş parlaktır ve ateş temizdir.
Bir insanın siyasi açıdan mutsuz olmasını istemiyorsan, bir meseleyi iki farklı açıdan sunma ki kaygılara kapılmasın; tek bir açıdan sun. Daha da iyisi, hiçbir açıdan sunma. Bırak savaş diye bir şey olduğunu unutsun. Hükümet verimsizse, kadroları fazla şişkinse ve vergi manyağıysa, insanların onunla ilgili kaygı duymasındansa hükümetin bunların hepsi birden olması daha iyi.
Faber: “Suçluları kimsenin dinlemediği zamanlarda konuşup onları ifşa edebilecek masumlardan biriydim ama konuşmadım ve dolayısıyla ben de suçlu oldum.”
Kitaplar unutmaktan korktuğumuz bir sürü şeyi depoladığımız kapların bir türüydü yalnızca. Hiç sihirli bir tarafları yok. Sihir sadece kitapların söylediklerinde, evrenin parçalarını nasıl dikerek bizim için giysi haline getirdiklerinde.
Kitaplardan hayatın yeryüzündeki gözenekleri gösterilir. Rahatına düşkün insanlar balmumundan aya benzeyen, gözeneksiz, tüysüz, ifadesiz yüzler ister yalnızca. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki çiçekler bereketli topraklarda, iyi yağmurlarla büyümek yerine çiçeklerden beslenerek yaşamaya çalışıyor.
Unutma ki itfaiyecilere nadiren gerek duyuluyor. Halk okumayı kendi başına bıraktı. Siz itfaiyeciler arada sırada bir sirk gösterisi sunuyorsunuz, binaları yakıyorsunuz, kalabalıklar da o güzel ateşi seyretmek için toplanıyor…
Ateşin asıl güzel yanı sorumluluğu ve davranışların sonuçlarını yok etmesi. Sorun çıkaran bir şey fazla yük olmaya başlarsa, onu yakma fırınına atarsın. (Fahrenheit 451 roman alıntıları sonu)
Yani Montag gelecekte koşan benim ve zaman zaman benim kadar korkar. Sırf öfkeli olduğu için cesurdur. Faber aslında gizlenen benim… ortaya çıkmaktan korkan, tüm hazlarını insanların kulaklarına fısıldayarak almak ve dünyayı sadece bu şekilde etkilemek zorunda olan yazar. Yaptığım şey de bu sanırım. Faber gibiyim; orada burada, yolda insanların kulaklarına fısıldıyor ve ne yapmaları gerektiğini söylüyorum.
Kitap kağıdı kaç derecede tutuşup yanar? Diye sordum. “Bir saniye, hemen geliyorum,” dedi. Geldi ve “451 Fahrenheit” dedi. Ben de, “Ah, bu güzelmiş,” diye düşündüm. Bu kesinlikle güzel. Mükemmel. Sonra tersine çevirip “Fahrenheit 451” dedim ve işte size kitabın ismi. (Sesli Önsöz, Yazarın Sonsözü bölümünden alıntılar)
DEĞERLENDİRME:
Konu: Eser, modern klasikler arasında sayılan ve ana karakterin uzak bir tarihte itfaiyeci olarak kitapları yakmaktan sorumlu olduğu refah ve yozlaşma dönemini konu edinmektedir.
Üslup: Eserin başında, kurgulanan dünyanın anlatımına yer verilmiş ve okuyucuyu bekleyen dünyaya ilişkin birtakım ipuçları sunulmuştur. Ancak, bazı kavramlar bilinçli olarak kitabın ortaları ve sonlarına kadar beklendikten sonra açıklanmıştır. Bu durum, daha çok yazarın okuyucuyu meraklandırma çabalarından birisi olarak düşünülebilir. Bununla birlikte, olay örgüsünün net bir şekilde ve ağdalı anlatıma başvurulmadan okuyucuya iletilmesi de, verilmek istenen mesajların doğrudan iletilmesini kolaylaştıran etkenlerden birisi olarak ifade edilmelidir.
Özgünlük: Eser, niteliği ve konusu itibariyle özgün sayılacak ve bu konuda da örnek teşkil edecek romanlardan birisidir. Bu yönüyle, distopya romanlarında ilkleri temsil etmemesine karşın, oldukça etkileyici ve yaratıcı bir kurgusunun olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir.
Karakter: Eser genel olarak ana karakter Montag ekseninde hazırlanmış olsa da iki yan karakterin de birçok bölümde ana karakterle önemli etkileşimlerde bulunup olay akışını ve verilmek istenen mesajları iletmede çok mühim görevler üstlendiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Bu yönüyle eser, romanlarda olması gerektiği gibi sürekli ana karaktere yoğunlaşmadan yan karakterlerden de olması gerektiği miktarda desteği net bir şekilde almayı başarmıştır.
Akıcılık: Üslup bölümünde bahsedilen hususlar dikkate alındığında, eserin özgün konusu ile hızlı bir şekilde okunabilecek eserlerden birisi olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir. Ancak başlardaki geçiş bölümleri ve sonlara doğru gerçekleşen olay örgülerinin okuyucuların beklentisinin altında bir aksiyon seviyesine sahip olduğunun da belirtilmesi gerekmektedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 9
Üslup: 8
Özgünlük: 9
Karakter: 8
Akıcılık: 8
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 8,4 puandır. Görüleceği üzere eser, her yaştan okuyucunun kesinlikle okuması gereken romanlardan birisi olduğunu açıkça göstermektedir. Hem çocuklar hem de büyükler için etkileyici mesajlar barındırmaktadır.
(*) : Alıntılar başlığındaki bütün kısımlar:
FAHRENHEIT 451
Yazar: Ray Bradbury
Yayınevi: İthaki Yayınları
Baskı: 26. Baskı – Kasım 2021
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments