YORUMLAR:
Yazar Marc J. Seifer tarafından 1970-1996 yılları arasındaki çalışmalar ile hazırlanan bu kitapta Tesla'nın hayatına karşı yazarın bir miktar sempati beslediği ve kendisini savunan bir görüşte bulunduğu görülse de bu durum, biyografi yazarlarında görülmesi makul bir oranda olduğundan rahatsız edici gelmiyor. Buna ek olarak, özetlerin bir kısmının doğrudan alıntı bir kısmının kendi yorumum ile beslenmiş olduğu kısımda görüleceği üzere, Tesla'nın zekasının tartışılmaz olduğu ve çok çalışkan olduğu herkesçe fark edilse de ortaklıklarının bitmesinin en büyük sebebi olarak değişken ve güvenilmez bir kişiliğinin olduğu görülüyor.
Kaldı ki, bu durumu JP Morgan'ın da kendisine açıkça ifade ettiği notlar kısmındaki alıntılardan görülebiliyor. JP Morgan, her ne kadar Tesla'nın kibirli ve tutarsız kişiliğine zekasının üstün olması sebebiyle şans vermek istese de, Tesla'nın bu şansı kötü bir zamanlama ile Morgan'a danışmadan sözleşme şartlarını değiştirerek kullanması akabinde Morgan'ın kendisi hakkındaki görüşlerini doğrular mahiyette algılanıyor. Yazar tarafından bu değişikliğin Marconi'nin tasarımı kopyalamaya çalışmasına sebep olacağı iddia edilerek daha gelişmiş versiyonda yapılması için değiştirmesinden kaynaklandığını belirtiliyor. Ancak sermayedar ve patronuna danışmadan Tesla'nın bunu gerçekleştirmesi, üstüne kendisine verilen sermayenin tamamını kullanması iş dünyasında affedilebilecek bir durum değil. Geri kalan miktarın verilmesi durumunda dahi projenin maliyetinin 3 katına çıktığını hiçbir patron hem de anlaşmanın başında şartını açıkça ifade etmesine karşın duymak istemez.
Buna ek olarak yine, Astor ile olan ortaklığında da 500.000 dolar sermaye elde etmesine rağmen hedefe yönelik değil telsiz sistemi ve gezegenler arası radyo sinyallerinin tespiti için onca paranın harcanması Tesla'nın iş dünyasında güvenilemeyecek bir ortak olduğu kanaatini uyandırıyor. İş dünyasının en büyük finans devlerinden olan Warren Buffet'in da dediği gibi, "Şirketinizde çalışmasını istediğiniz insanlarda 3 vasıf ararsınız; Dürüstlük, zeka ve enerji. Eğer bunlardan birincisi yoksa, diğer ikisi sizi mahveder. Dürüstlükten yoksun birisini işe alırsanız, bari salak ve tembel olmasına bakın" Tesla'da ise, bu 3 özellikten ikisi fazlasıyla olsa da birincisinin olmaması, bir süre sonra neden yoksul bir şekilde ve yalnız öldüğü konusunda okuyucular tarafından anlaşılabiliyor.
Bununla birlikte, Tesla, çağının çok ötesinde fikir ve projelere sahip olsa da bunları hayata geçirememesinin belki de en büyük sebeplerinden birisi de yukarıda ifade edilen güvenilirlik sorunu. Fakat yine de çalışmaları sonraki jenerasyonlar tarafından hatta şimdi bile kullanılmaya devam ediyor. Bu yönden insanlık tarihinin büyük bilim adamlarından ve mucitlerinden birisi olduğu aşikar. Özellikle, yüzyıla ilişkin tahminlerinin birçoğunun gerçekleştiğini bir kısmının da gerçekleşmekte olan projeler olduğunu her geçen gün görebiliyoruz. Ancak bu icatlar ve buluşlar gerçekten onun savunduğu gibi savaşları bitirecek mi yoksa daha mı şiddetli hale getirecek orası muamma... Uçakların ilk icat edildiği zamanlarda artık savaşların sona ereceğini ve insanların bir bütün olarak her yere serbestçe gidebileceği idealleri mevcutken, sonrasında bu icadın Japonya'nın iki şehrini haritadan sildiğini, milyonlarca insanın ölümüne sebep olacak silahlarla donatıldığını unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla, Tesla'nın bahsetmiş olduğu Ölüm Işını çalışması yazarın belirttiği gibi gerçekleştirilmeye biraz yakın dahi olsa bir anda milyonlarca belki de milyar ile sayılabilecek insanın ölümüne sebep olabileceği aşikar. Her ne kadar Tesla bu icadın savaş ihtimalini ortadan kaldıracağını iddia etse de birden fazla ülkede olması durumunda kullanılmayacağını düşündürecek hiçbir tarihi emsal bulunmuyor.
Elektrik motorları ve AC osilatörünün keşfi ise, Tesla'nın belki de önümüzdeki 200 yıl içinde medeniyetin gelişiminde en çok rol oynayacak buluşları olabilir. Onun geliştirdiği projeler sayesinde bugün Tesla Motors'un hali hazırda 650 km menzile kadar çalışan elektrikli arabalarından kamyonlarına üretimler mevcut. Bunun dışında bütün fabrikaların bu icatlar sayesinde çok daha hızlı ve verimli bir şekilde üretim gerçekleştirebildiği aşikar ve Tesla'nın da farkında olduğu gibi bu daha başlangıç. Günümüzde elektrik enerjisi, barajlardan, güneşten ve rüzgardan elde edilebilecek seviyede. Bu da mucidin dediği gibi fosil yakıt kullanımını azaltıyor. Fakat bu gelişmenin sonuçlarına dair bilgiler, amacı dışında savaş için kullanıldığı takdirde büyük felaketlere yol açması da işten bile değil.
Dünya bundan sonra çok daha hızlı bir şekilde gelişecek ve belki de asıl amaç Nietsche'nin tasvir ettiği üstün insan ırkını elde edebilmek... Fakat kime göre üstün insan ırkı olduğunu belirlememiz gerekiyor. Evet, daha fazla çalışan, daha az uyuyan ve daha fazla üreten bir ırk, üstün insan olarak telakki edilebilir. Fakat bu analiz, daha çok iş dünyası için geçerli olacaktır. Değerleri gün geçtikçe silinmeye çalışılan, ahlak yapısı esnetilen ve merhamet mefhumu gittikçe ortadan kaldırılacak bir insanın da pekala yukarıda bahsettiğim nitelikleri olabilir. Batı'nın aydınlanma çağından beri süregelen münevverlerinin ekseri olarak rasyonel ve realizme olan tutkuları, insanın manevi yanını hiçe sayması ve maneviyatın adeta kurtulunması gereken bir hastalık olarak değerlendirilmesi; yaşadığımız çağda kabul görerek ahlaki yapının çöküşünü gittikte hızlandırıyor. Tesla'nın bile, bir kısım suçlu insanların kısırlaştırılmasını, cinsel isteklerinin alınması gerektiğini ifade etmesi bir yandan karşılaşılan suç tiplerine bakıldığında adil olarak değerlendirilebilse bile; bu yargılamayı, hakkaniyetle yürütmesi gereken yargıcın ve diğer adalet mensuplarının insan olmalarından kaynaklanan yanılgılarından kurtularak doğru ve adil kararın tahsisini sağlaması nasıl gerçekleştirilebilir bundan emin olamıyoruz. Bu yüzden insanlık olarak kendimize bu tarz yetkileri bahşetmeden önce, gerçekten bu gücü tasarruf yetkisini haiz olup olmadığımıza iyice karar vermek gerekiyor. Bu yüzden üstün insan, tasarlanacaksa ve hayata geçirilecekse bu değerlere sahip olan bir üstün insan ırkına karşı kimsenin itirazının da olmayacağı kanaatindeyim.
Son olarak mucidin 13 sayısına ilişkin batıl inancı, Müslümanlar ve Türkler için hiçbir zaman uğursuz olmasa da Hristiyan bir ülkede büyüyüp Hristiyan olmayan bir mucit tarafından dahi uğursuzluğu tersine çevirmesi şeklinde algılanması, Tesla'nın birtakım konularda doğduğu toprakların inançlarını reddetse de onlardan tam olarak kurtulamadığını da gözler önüne seriyor. Fakat inançları ve değerleri olmadan bir insanın hayvandan farkı olmadığı da aşikar. Bu yüzden Tesla'nın biyografisi insana, ne kadar zeki olsa da, beşeri huylarının, karakterinin zekasından yeri geldiğinde daha çok öne çıkacağını gösteren çok önemli bir eser olarak dikkat çekiyor. Yorum kısmı genel olarak burada bitse de, notlar bölümünde göreceğiniz parantez içindeki yatay kısımları da, belirtilen maddeye ilişkin özel olarak ekleme gereği duyduğumu belirterek daha fazla vakit kaybetmeden notlara geçmeyi tercih ediyorum.
NOTLAR (*):
Nikola Tesla 1856 yılında dünyaya gelmiştir.
Tesla, inciden, şeftaliden nefret ederken, parlak ve keskin kenarlı objelere karşı büyük ilgi duymuştur.
Tesla üniversite yıllarında günde 20 saate yakın çalışmakla birlikte tam 9 dil öğrenmiştir.
Tesla'nın Thomas Edison ile karşılaşması da üniversite yıllarında meydana gelmiş ve onun yanında çalışmaya başlayarak elektrik direklerini kontrol edip onarımlarını gerçekleştirmiştir. Tesla bir yandan indüksiyon çalışmaları ile uğraşırken diğer yandan da hoparlörü icat etmesine rağmen patentini almamıştır.
Tesla sayesinde o zamana kadar en fazla 2 km öteye iletilebilen elektrik ondan sonra yüzlerce km öteye iletilmeye başlandı.
Tesla, Edison'un Edison Continental Amerika şirketinde çalışmaya başlayarak gramofonları, ve ampuller için üretilen teller üzerinde çalışmalar gerçekleştirdi. Böylece 6 ay içinde şirket ABD'deki bütün şirketlerden daha üstün lambalar üretmeye başladı. Şirket aynı zamanda iç aydınlatma için Avrupa'nın büyük şehirlerinin çoğuna merkez istasyonlar kurdu. Sokak aydınlatma için da lamba kurulumu görevini uhde ettiler.
Tesla akım iyileştirmesi için gerçekleştirdiği indüksiyon çalışmaları neticesinde Edison ile anlaşmış oldukları 50 bin Doları istediğinde Edison kendisine hala ABD'li olamadığını, burada bağlayıcılığın anca sözleşme ile gerçekleştiğini anlatarak yakında ABD şakasını öğreneceğini ifade etmiştir. Böylece Tesla, Edison'un şirketinden ayrılarak kendi şirketini kurmuştur.
Kendi kurduğu şirkette de farazi değere sahip bir hissenin güzel işlenmiş sertifikası dışında başka hiçbir şeyi olmayan mucit sonunda iflas etti. 1886-87 yılları Tesla için oldukça zorlu geçerken hendek kazımında dahi çalışmak zorunda kaldı.
Ancak bu sürenin sonlarına doğru 30 Nisan'da Tesla'nın gerçekleştirdiği icatların tamamı kendi şirketi adına kaydedilirken J.P Morgan'ın bağlantılı olduğu bir bankacıdan da finansal destek sağlamayı başaran Tesla'nın 15 sene süren yoğun çalışma hayatı başlamış oldu.
Tesla, ayrıca Westinghouse isimli bir patron ile de çalışarak onun yanında maddi olarak iyi zamanlarını geçirmeye başladı. Burada çalışmaya başlaması William Anthony isimli profesörle Tesla'nın kendi icadı olan motorları tartışması ve profesörün eksik değerlendirmesini açıkça ortaya koymasını sağlayan bir sunum neticesinde sağlandı.
1887-1888 yılları arasında yaklaşık 40 patent almış olan şirket Tesla sayesinde almış olduğu patentler için kendisine de oldukça cömert ödemelerde bulunarak tam net olmamakla birlikte bu süre zarfında kendisine yaklaşık 250 bin Dolar kazandırdı.
Westinghouse, Edison'un bir numaralı rakibi ve düşmanlık seviyesinde rekabet kızıştığı zamanlarda Tesla'nın da taraf değiştirmesi neticesinde ve birtakım hayvan deneyleri sebebiyle Edison'un gazetelere ağır demeçler verdiği de ifade edilmiştir. Ancak hayvan hakları bakımından değerlendirilecek olursa gerçek manada bir köpeğin içerisinden sırası ile 300-700 ve 1000 DC'lik akım geçirdiğinde köpek iyice yıpranmış Tesla'nın tasarımı olan AC motorundaki akım ile 300 volt elektrik verildiğinde ise köpek ölmüştür. Bu Tesla'nın üretmiş olduğu AC motorlarının elektriği iletimde DC'den ne kadar etkili olacağının da en önemli göstergelerinden birisi olarak gösterilmiştir. Kaldı ki, bu deney sonrası New York'ta sokak köpekleri imha edilmeye başlanmış ve bir ara metresini baltayla öldüren bir holiganın idam cezasında elektrik kullanılarak idam edilmesine vesile olmuştur.
Yukarıda da bahsedildiği üzere elektrik akımının birkaç yüz volt ile yalnızca birkaç km'ye kadar gönderildiği zamanda Tesla'nın bahsedilen 100.000 beygir gücünü kabloya ileterek güç kaybı olmadan yüzlerce km öteye iletebileceği konuşuluyordu.
1891 yılının 23 Aralık'ında Wall Street'te JP Morgan'ın ofisinde Edison Elektik ile Thomson-Houston şirketleri, Thomson-Houston'un Edison Elektrike göre daha güçlü olması sebebiyle satın alınmasına karar verilerek Morgan tarafından sektörde tekelleşmenin adımları atılmış oldu. Yeni birleşmenin kontrolü Coffin isimli birine verilerek General Electric isimli şirket kuruldu.
Kaldı ki, Thomson şirketinin endüstriyel bir hırsızlık vakasında Tesla'nın Westinghouse şirketinden proje kopyalarının çalınması için bir bina sorumlusuna para ödedikleri anlaşılmıştır.
Steinmetz, 1902 yılında yazmış olduğu ikinci kitabı olan Elektrik Mühendisliğinin Teorik Elementleri'nin önsöz kısmında AC çok fazlı sistemin mucidine neden atıf yapıldığını açıklamaya çalışmıştır. " Son yıllarda, elektrik literatüründe çok sayıda teori çıkmaya başlamıştır. Örneğin indüksiyon motoru ile ilgili çıkan teoriler de doğru değildir. Ancak özellikle kitapta Tesla'nın adına yer verilmemiştir.
Tesla elektrik ile ilgili "Elektriğin tam olarak ne olduğunu öğrendiğimiz gün, insan ırkının tarihi boyunca kaydedilen tüm önemli olaylardan daha büyük bir tarihi olay yaşanacaktır. İnsanın rahatı ve varoluşunun bu muhteşem gerece bağlı olduğu zamanlar gelecektir." demiştir ki günümüz zamanı kendisini haklı çıkarmıştır.
Tesla'nın göz üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarda retinanın ışığa karşı hassas alıcı hücrelerine denk gelen çok sayıda şekil değiştiren pikselleri, TV'nin ilk halini zihninde canlandırmasını sağlamıştır.
Radyoyu kimin icat ettiği belli değildir. Çünkü geliştirenin tek bir kişi olmadığı söylenir. Bu konuda 1842 yılından itibaren başlayan geliştirmeler 1847 yılında 2.5 km uzunluğundaki bir tel vasıtasıyla iletim sağlanmıştır.
Tesla'nın florasan lambasını keşfetmesi ampuldekinin aksine elektrikten ısı olmadan ışık üretilmesini sağlamıştır. Bu konuda rakibi Tesla'nın icadı sorulan Edison bunun mümkün olmadığını ifade etmiştir. Mümkün olsa da, ampul kadar etkili bir şekilde ısı olmadan ışık üretilmesinin verimli olmayacağını dile getirmiştir. Bu fikrinde şu ana kadar haklı çıktığı da ortadadır. Bugün dahi florasan lambalarının ışık kalitesi ampule göre hala tartışmalı olarak kalmıştır.
Tesla, Westinghouse bünyesindeki çalışmaları sonucunda 1893 yılında gerçekleştirdiği gelişme ile 100 beygir gücünde bir Tesla motorunu çalıştırmak için 60.000 AC Volt iletimini başarıyla gerçekleştirmesi ile Chicago Dünya Fuarını aydınlatmayı başarmıştır. Ancak bu başarı henüz elektriği uzak mesafelere taşıması için yeterli bir başarı değildi. Osilatör: Elektrik devrelerinde, sinüs, kare, testere ve üçgen elektrik sinyallerini veren elektronik düzen.
Tesla, Niagara projesi için kurmuş olduğu ekiple birlikte yeni bir şirket kurmuş ve burada ışık, bilgi ve elektrik gücünü iletebilecek telsiz bir sistem tasarlamaya çalışıyordu. Yapmış olduğu mekanik osilatör ile, buhar enerjini elektriğe dönüştürerek güç iletimini telsiz olarak başardı ve florasanı çalıştırmayı başardı.
Tesla telsiz iletişim üzerine olan teorisini geliştirirken, elektrik enerjisinin hava yoluyla radyasyon olarak ve topraktan kondüksiyon ile, iki farklı şekilde iletilebileceğini fark etti. Günümüzde bu farklılık, FM ve AM radyolara karşılık gelmektedir. (FM'nin çoğunlukla hava yoluyla ve AM'nin de çoğunlukla topraktan iletildiğini doğrulamak için bir deney olarak arabanızla yeraltı geçidinden geçerken radyonuzu açtığınızda AM (Amplitüd Modülasyon) muhtemelen statik duyulurken, FM ( Frekans Modülasyonu) ise daha yüksek ve net duyulacaktır. )
Tesla ile ilgili yazılar yazan dönemin yazarlarından Martin ise, iki gezegenin elektrik yüklerinin sinyal olarak kullanılması ile Mars ve diğer gezegenlerle iletişim kurulmasına ilişkin mucidin fikrini paylaşmıştır.
Tesla, ününün zirvesinde olduğu yıllarda bunu gerçekleştirdiği akım gösterilerinde sağlamıştır. Kendi üzerinden iki buçuk milyon voltluk elektrikli osilatörün değişen basınca hızlı tepki vermesi neticesinde akım geçirmiş ve bu sayede elektrik ile muhteşem görseller elde etmiştir.
Tüm bu olumlu gelişmelere karşın 1895'te Tesla'nın laboratuvarında gerçekleşen yangın neticesinde sigortalanmamış kaybın maliyeti milyonlarca dolar iken esas hasar 250 bin Dolar civarında idi ve bu kendisini ve Westinghouse şirketini oldukça zora soktu.
Tesla Mars gezegeni ile ilgili " Mars veya herhangi başka bir gezegen üzerinde yaşayan varlıklar varsa, bence dikkatlerini çekebilecek bir şey yapabiliriz... Bu projeyi 5-6 yıldır düşünüyorum " sözünü 1895'te söylemiştir. Bu sözü ve uzaya olan ilgisine dikkat edilecek olursa Elon Musk'ın kendisini idol olarak seçmesi oldukça doğaldır. Tesla'nın fikirleri ve tasarımları olan elektrikli motorları kullanarak Tesla Motors şirketinin isim babası olan Nicola Tesla, Elon Musk için bir yandan da SpaceX şirketinin fikir babasıdır.
John Jacob Astor III, 1888 yılında, 22 yaşında Harvard'tan mezun olmuştur. 100 milyar dolar civarındaki mal varlığıyla gezegendeki en zengin kişilerden birisiydi. O yılda dünyanın en zengin ailelerinden olan JP Morgan'ın servetinin ise 30 milyon dolar olduğu göz önüne alınırsa büyük bir serveti yönettiği görülmektedir. Ancak, Astor, genç yaşına rağmen 1893 yılında Chicago Fuarında ödül kazanan havalı yürüme yolunun ve bir bisiklet freninin patentine sahipti. Diğer buluşları arasında ise, akü, içten yanmalı motor ve uçak da bulunuyordu. Astor'un favori projelerinden birisi ise, dünyanın yüzeyinden atmosfere ılık, nemli hava pompalayarak yağmur oluşturmanın yolunu bulmaktı ancak ABD Patent Ofisi onu geri çevirdi.
Astor'un 20. yy ile ilgili hayalleri arasında ise, görüntülü bir telefon, bir gün içinde Avrupa'ya uçabilen bir uçak, elektrikli bir araba, suçluların konuşmalarını gizlice dinlemek üzere polis tarafından yerleştirilen fonografları, yağmur cihazı, güneş sistemini kolonileştirme fikirleri yatıyordu. Bunlardan bazıları gerçekleşmiş olsa da görüntülü telefon, elektrikli araba beklediği aralıktan yaklaşık 5 sene sonra gerçekleşti. Ancak güneş sistemini kolonileştirme hedefinin ise, biraz daha bekleyeceği görülmekte...
1895 yılında Mars gezegenine ilişkin Tesla, Astor ve diğer bilim adamlarının görüşleri neticesinde birçok bilim kurgu kitapları yazılmıştır. Bu kitaplar arasında bugün ünlü filmleri olan Marslı, Kırmızı Gezegen ve Dünyalar Savaşı filmleri mevcuttur.
Bu zamanlarda Tesla ve Astor'un aksine, Edison ise, aramızdan ayrılan ruhlarla iletişim kurmak için telefon benzeri bir alet icat etmenin hayallerini kuruyordu. Düşünüldüğünde Edison'un fikri şu an saçma geliyor olsa da, Marslılarla iletişim kurmanın da o zamanlarda insanlara saçma geldiğini hatırlayarak muhayyilemizi sınırlamamakta fayda var.
Bilim kısmında tüm bu gelişmeler olurken 1895 yılı sıradışı bir yıldı. ABD hükümeti hızla iflasın eşiğine sürükleniyordu. 1893 Paniğinde tahvil sahipleri, kağıt para yerine altını güvence altına almış ve darphane tüm rezervlerini tüketmişti. 16 Ocak 1895'te ABD hükümeti borçlarını ödeyememeye birkaç gün uzaklıktaydı. Başkan Cleveland sessizce zengin bir Yahudi iş adamı olan (Westinghouse'ın da finansörü olan) August Belmont'tan altın rezervlerini yenilemeyi güvence altına almak için Avrupalı Rothschilds ile buluşmasını istedi. Ancak o günün gerçeği, tüm dünyayı etkisi altına alan Yahudi Düşmanlığı dalgasıydı. Bir yıl önce Fransa'daki bir davada Yahudi Kaptan vatan hainliği suçundan ceza almıştı ve kendisi de Yahudi idi. Clevlend da tüm bir ulusu kurtaranın Yahudi bir iş adamının olması halinde gelecek tepkiler sebebiyle, JP Morgan olaya dahil edildi. Belmont'un yardımıyla Morgan, yabancı altın rezervlerinde 60 milyon doları güvence altına almayı başardı ve böylece ülkesi tasfiyeden kurtuldu. Bu olay, Morgan'ın Wall Street'in Kralı olarak tanınmasına sebep oldu. (Ancak içerikten de görüleceği üzere asıl kralın yine Rothschilds olduğu görülüyor.)
Tesla 1896 yılında gizlice Colorado Springs'e gitti. Burada hem yeni laboratuvarı için yer bakacak hem de laboratuvarı yanmadan önce yapmak istediği çeşitli telsiz denemeleri yapacaktı. Tesla bu denemesi sonucu radyo sinyallerini 6 km öteye duyurarak arkadaşına müzik dinletmeyi başardı. Ancak burada tespit ettiği rezonansların enerjisinin osilatörden değil topraktan alındığı yanılgısına düşerek sonraki zamanlarda elektriğin ücretsiz olabileceğine dair yazıların yazılmasına sebep oldu.
Tesla'nın X ışınları ile gerçekleştirdiği deneylerinde ise, ileriki yıllarda röntgen cihazının bulunmasının temelini keşfettiği ancak bu denemelerde bu ışınların zararlarına karşı hiçbir koruma kullanmadığından bazı hastalıklar yaşadığı da bilinmektedir. Bununla birlikte X ışınlarının etkisinin körler üzerinde ışık tepkimesini algılamaya sebep olduğunu Tesla deneyleri esnasında gözlemlemiştir. Bununla birlikte o tarihlerde Edison da retina üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarda kullandığı X ışınları yayan cihazı ile Tesla'nın cihazını bir doktorun talebi ile yaralı birisinin kemiklerine saplanan mermilerin yerinin tespit edilmesi için kullandılar ve %100 başarılı olarak günümüzdeki röntgen cihazını keşfetmiş oldular.
Tesla'nın en önemli hedeflerinden birisi ise Niagara Şelalesine kuracağı tribünlerle elektrik üreterek bu elektriğin telsiz bir şekilde iletişim için kullanılmasını sağlamaktı.
1896 yılında Tesla, telsiz sistemi için 8 patent aldı. Ayrıca 1897 yılında radyo iletişimi, 1898 yılında ise uzaktan kumanda için patent başvurularında bulundu.
Tesla'nın Edison ile rekabetinde bir gazeteye verdiği demeçte daha o zamandan retinanın resimlerini çekmek ve iletmek adındaki olağandışı fikrini daha gerçekçi bir plan ile - telefon hatlarıyla ve telsiz olarak yazı ve resimleri iletmek üzere olduğundan bahsetti ki bu çalışmaları neticesinde bugün kullandığımız faks makinesinin temelleri atılmıştır.
Tesla'nın şelale projesine ilişkin gerçekleştirdiği çalışmalardan birisinde dünyanın büyükşlüğü ve kapasitesi göz önünde bulundurularak 80 km uzunluğunda, saniyede 925 kere salınan bir bobin ile ışık frekansına rezonant bir ilişki hesapladı. Tesla, patlamış ampullerle çalışmış olduğundan elektriğin bunlarda havadan daha kolay ilerlediğini biliyordu. Dolayısıyla, eğer iletim kulelerini engellerin üzerinde yüksek yerlere yerleştirir ve balonların kullanımıyla daha da yükseğe çıkarırsa, yukarı atmosferin bir iletim yolu olarak işlev göreceğini düşündü. Şelalelerin yanında konumlanan büyük elektrik santralleri, bu yukarı katmana telsiz iletim için gerekli enerjiyi sağlayabilirdi.
Tesla'nın icat etmiş olduğu titreşim meydana getirerek enerji elde etmeye çalıştığı osilatörler ise, kendisinin bir deneyi esnasında sürekli ve kesintisiz bir titreşim ile bir binayı yerle bir etmeye yaklaşmıştır. Bu cihazla ilgili "Gökdelenler, 2,5 kilo ağırlığında bir çekicin zamanlı darbelerinden elde edilen, biriken sabit rezonans ile kolaylıkla yıkılabilirler." demiştir. Tesla ayrıca, bu tür bir cihaz ile dünyanın dahi ikiye bölünebileceğini ifade etmiştir. "Dünyanın titreşimlerinin yaklaşık 1 saat 49 dklik bir periyodu var. Yani, eğer o anda dünyaya vuruş yaparsam, bir daralma dalgası yerden geçecek ve bir saat 49 dk sonra genişleme olarak geri dönecektir. Aslında, her şey gibi dünya da, sürekli olarak titreşim halindedir. Genişleme dalgası azalmaya başladığında ise, bir ton dinamit daha patlatsam ve bunu sürekli tekrar etsem... Ne olacağına dair bir fikriniz var mı? Benim aklımda hiçbir şüphe yok. Dünya ikiye yarılır."
Tesla'nın bir diğer icatlarından birisi ise, uzaktan kumandalı, telerobot adını verdiği robotik gemiydi. Bu cihaz 1898'de tanıtıldığında sadece radyo olarak bilinecek icadın temel prensiplerini kanıtlamakla kalmayıp, aynı zamanda telsiz telefon, garaj kapısı kumandası, araba radyosu, faks makinesi, TV, kablolu TV karıştırıcısı ve uzaktan kumandalı robotlar gibi icatların da temelini oluşturmuştur. Bu icadı Tesla için basit bir makine değildi. Aynı zamanda düşünebilen, yeni bir teknolojik buluştu. Tesla'ya göre, bu ayrıca, bir bakıma gezegendeki ilk biyolojik olmayan yaşam formuydu. Prototip olarak, bu ilk ve yeni yaşam formu, Tesla'nın sözleriyle " ödünç alınmış bir akıl ile; kendi aklıyla şekillendirilmişti". Verilen bir yönü takip edebilecek, önceden verilen emirlere uyabilecek, olması gereken ile olmaması gerekeni ayırt edebilecek ve sonraki hareketlerini belirleyecek olan izlenimleri kaydedebilecekti. Şu anki bilgilerimizden anladığımız üzere Tesla aslında sadece yukarıda sayılan cihazları değil aynı zamanda AI olarak da bildiğimiz yapay zekanın tohumlarını dikmiştir.
Söz konusu icadını hayata geçirmek için denizaltı yapımcısı Holland ile iletişime geçen ve iki sene sonra donanmaya satılan denizaltı teslim edilse de 1898 yılındaki anlaşmalara göre özel yapım bir geminin savaşta kullanılması mümkün değildi.
Astor ile Tesla 1899 yılının 10 Ocak tarihinde anlaşma imzalayarak Tesla'ya Tesla Elektrik Company'nin 500 hissesi için 500.000 Dolar verdi. Astor, bu hisse karşılığında YK Başkanı oldu. Her ne kadar Astor, YK başkanı olsa da patentler ve şirket hisselerinin çoğunluğu yine Tesla'nın elinde idi. Tesla ise, Aldorf-Wastoria'ya taşındı. Astor ile anlaşmasının ardından elde ettiği para ile Tesla, telsiz denemeleri ile Uzay radyo dalgalarını tespit etmek için yatırımlar gerçekleştirmiştir. Ancak Astor ile gerçekleştirdiği anlaşmanın temelini ise, florasan üretimi ve osilatör üretiminin gerçekleştirilmesi oluşturuyordu. Bir süre sonra bu durumu öğrenen Astor, Tesla'nın projeleri gerçekleştirmesi için kendisinden tekrar para istemesi neticesinde kendisine para göndermemiş ve bir süre sonra ortaklıkları sona ermiştir. (Bu olay, Tesla'nın zekasına rağmen neden yoksul öldüğünün ilk emsali olarak belirtilmelidir. Kitabın ilerleyen bölümlerinden de fark edileceği üzere Tesla, gerçekleştirdiği büyük çaplı ticaret anlaşmalarının şartlarına uymak yerine zekasına fazla güvenerek kendi aklındaki işleri gerçekleştirmeye ve bir süre sonra para sorunu yaşadığında ise, ortaklarına bunu dile getirerek güvenilirliğini zedelemiştir.)
Waldorf'ta yaşayan çok zengin ve yasadışı işlerle bilinen Amerikan Çelik ve Tel Şirketi'nin müşterek sahibi John W. Gates idi. 1900 yılının 12 Aralık gününde Gates ve arkadaşı yyın en büyük anlaşmalarından birisinin gerçekleşmesine önayak oldu. Charles Schwab, çelik patronları için bir gece düzenledi ve bu toplantıya JP Morgan, August Belmont, Edward Harriman, John W Gates ve Jacob Schiff gibi zamanın en büyük zenginleri katılım gösterdi. Bu kişiler demir çelik sektöründe güçlerini birleştirmek için bir vakıf kurmaya karar vererek Schwab'ı 1.4 milyar dolarlık ilk vakıf olan bu yeni çelik vakfının başına getirdiler. Carneigee yaklaşık 226 milyon, Frick 60 milyon ve demir madenleri için Rockefeller da 90 milyon dolar aldılar. Bunun yanında Morgan'ın baskısıyla Gates de vakıftan uzaklaşarak yüklü bir pay ile çekilmek zorunda bırakıldı.
Çelik pazarlıklarının ortasında Tesla, bir anlaşma sağlayabilmek için Morgan ile görüştü. Görüşmede Morgan Tesla'ya "Eğer Atlantik ötesine iletim yapabilmeniz için istasyonunuzun kurulumuna yardım edersem sessiz ortak olmak istiyorum." şeklinde konuştu. Buna ek olarak pazarlık aşamasında Tesla'ya "Açık konuşmak istiyorum. Sizinle ilgili iyi bir izlenimim yok. Uyuşmazlıklarla dolu, kendini beğenmiş birisiniz ve Westinghouse ile olan anlaşmanız dışında herhangi bir icadınızla henüz maddi bir şey kazanmış değilsiniz. Diğer yandan, yeteneklerinizi takdir ediyorum, bu yüzden kartlarımı masaya koyuyorum. Eğer devam edecek olursak, karar verdiğimiz rakam ne olursa olsun sabit olacak. Araştırma fonlarına devam etmek için kandırılmayacağım." demiştir. (Burada araya girerek Morgan'ın Tesla ile ilgili öngörülerinin kaynağından bahsetmek gerekir. İlk karşılaşmalarında Morgan Tesla'nın deneyleri için yine bir fiyat talep etmiş ve bu miktarın en yakın rakibi ve en büyük düşmanlarından olan Marconi'den neredeyse 4 kat daha fazla olduğunu söylemesi ve Tesla'nın açıklamalarına yine de sorgulayıcı yaklaştığı için Tesla kendisine tepki göstermiştir. ) Tesla cevap olarak "İlk görüşmemizde de belirttiğim gibi, 27 metrelik bir transatlantik ileticisini yapmak için 100.000 Dolar yeterli olacaktır." söylemiştir. Morgan ise" Bu konuda kesin konuşalım. Bu iletim kulesinin yapımı için 150 bin Dolar ve şirket hissesinde %50-50 paylaşım diyelim mi?" diyerek çek defterine uzanarak doğrudan miktarı yazıp Tesla'ya teslim etmiştir. Tesla ise, bu durumda biraz afallayarak Morgan'ı etkilemek için hisse oranlarının 51-49 Morgan lehine olmasını teklif etmiştir.
Ahtapot olarak bilinen Morgan, telsiz konusunda basit bir ortaklık yaratmaktan memnun değildi. Mucidin haberi olmadan, aydınlatma ve Tesla patentlerinin de kontrolünü istiyordu. Bunlar da cesurca sözleşmeye eklendi. Tesla zor bir duruma düşürülmüştü çünkü Astor, diğer girişimde ana finansördü ve mucit asıl patentleri, teminatının bir parçası olarak sözleşmeye dahil etmeyi düşünmemişti. Ancak buna rağmen sözleşmeyi kabul etmiştir.
Sözleşmenin imzalanmasından sonra 60 gün geçmiş ve imzadan 30 gün sonra da Morgan Avrupa'ya yelken açmıştı. Ancak Tesla planlarında değişiklik gerçekleştirmiş ve belirtilen kulelerin neredeyse iki katı yüksekliğinde ve biraz daha farklı bir teknoloji kullanarak maliyetleri de 3 katına çıkartmıştı. Fakat bundan Morgan'ın haberi yoktu. Tam da bu değişiklikleri gerçekleştirerek işlemlerini yapmayı düşünürken 10 Mayıs'ta Wall Street piyasaları Morgan ile Ned Harriman arasındaki Northern Pasific şirketindeki hisseleri Harriman'ın toplayarak Morgan'ı etkisiz hale getirmeye çalışması sonrası Morgan geç de olsa durumu fark etmiş ve bütün hisselerin toplanmasını istemişti. Bunun üzerine hisseleri yükselen şirketin hissedarları paylarını satarak kar etmeye çalıştığında ise, borsa birden alt üst oldu. Bu esnada Tesla için de değişiklikleri gerçekleştirmek oldukça zorlaşmıştı.
Bir süre sonra Morgan ile görüşen Tesla "Bay Morgan, endüstriyel alanda büyük dalgalar oluşturdunuz ve benim küçük teknemi de vurdunuz. Fiyatlar sırayla 2 hatta 3 misli yükseldi ve sonra da çoğunlukla sizin faaliyetlerinizin bir sonucu olarak pahalıya mal olan gecikmeler oldu." dedi. Morgan ise" Hepimiz sıkıntı çektik Bay Tesla." diye cevap derdi. Tesla ise ısrar ederek Morgan'ı, Marconi'nin korsanlığı nedeniyle, kulesini neden anlaşmaya varıldığından daha büyük tasarlamaya karar verdiği konusunda bilgilendirdi. Morgan şaşırmış olarak "Bay Tesla, sizi doğru mu anlıyorum? Aydınlatma girişimini henüz kullanmadınız değil mi?" diye sordu. " Henüz değil" diye cevap alınca "İletici kuleyi henüz inşa etmediniz ama bir laboratuvarın yapımını neredeyse tamamladınız sayılır, öyle mi?" diye yine sorarak "Evet" cevabını alınca, "200 dönüm satın aldınız? Bu 200 dönüme opsiyon olarak 1600 dönüm fazlası da var ve kaynaklarınızı tamamen kullandınız?" diye yeni bir soru sorduğunda "Sadece geçici olarak. Kalan parayı da verdiğinizde..." diye konuşurken Morgan sözünü keserek "Bu kaynakları serbest bırakırsam... model şehrinizin oluşturuşması için yeterli olacak mı?" diye yine sorduğunda "Hayır anlattığım gibi..." diye cevap verirken Morgan "Eğer kulenin büyüklüğünü iki kat daha artırırsak 12 kat daha fazla kazanacağım. Öyle mi?" diye son sorusunu sordu. Tesla ise "kesinlikle" diye cevaplamasının ardından Morgan kendisine "Dışarı çıkın Bay Tesla..." dedi. Diretmeye çalışan Tesla'ya bu sefer bağırarak kızan Morgan'ın sözleri üzerine Tesla dışarı çıktı. ( Tesla'nın yukarıda bahsettiğim en büyük hatasının ise, yine Astor ile olan anlaşmasında yaptığı gibi burada da sermayedarına sormadan onun parasıyla işlem gerçekleştirmeye çalışmasının neticeleri görülüyor. Yaşanan olaylar aynı zamanda Morgan gibi dünyanın en zengin finansörlerinin anlaşmalarında ne kadar net ve kesin olduklarını da gözler önüne seriyor.)
Bu arada Marconi ise, düzenli şekilde İngiltere ve ABD'ye giderek telsiz istasyonlarını kurmak için yer arıyordu. Yoğun çalışmaları neticesinde 13 Aralık cuma günü (Bu aynı zamanda Tesla'nın bütün başvuruları ve özel işleri için kullandığı tarihtir. ) 1901 yılında bu mesaj iletimini Mors alfabesi ile gerçekleştirmeyi başarmıştır.
Yaşanan olaylar sonrası Tesla'nın planı, Morgan ile ortak olan hisselerini satarak yeni yatırımcılar bulmak ve şirket için 10 milyon dolar sermaye elde etmekti. Ayrıca gerekli ekipmanı yapmak için de 150 bin dolar para isteyecekti. Ancak o zaman görmediği şey, gizli ortağının patentler üzerindeki %51 kontrolünü devam ettirmesi, menkul kıymetlerin yaklaşık 1/3'ünü alması ve başlangıçta yaptığı yatırımı geri almayı istiyor olmasıydı. Böylece Morgan Tesla'dan hisselerin büyük bir oranını elinde tutmayı, mucidin para kaynağını ise kendisinin bulmasını ve projeyle olan ilişkisini kimsenin bilmemesini istedi.
Bir süre sonra Tesla gerekli olan miktarı 100.000 dolara kadar düşürerek Thomas Fortune Ryan ile 1903 yılında bir görüşme ayarladı. Ryan kendisini biraz zorlayarak bu parayı verirse kimin projesi için kullanacağını öğrenmek istediğinde Morgan ile çalıştığını belirten Tesla'ya kabul edeceğini ve Morgan ile görüşeceğini belirtmesinin ardından Morgan muhtemelen Ryan'a bu yatırıma girmemesini ve parasını farklı bir yerde kullanmasını önermiştir. Kaldı ki, Ryan'ın bir süre sonra gerçekleşen birtakım soruşturmalarında Morgan'ın direktifleri doğrultusunda sermayesini yönlendirdiği de ispatlanmış oldu. Ryan, bu süreçte 1.8 Milyon değerinde sahte krediyi kendi şirketlerinde çalışan bir çocuk üzerine verdiği ortaya çıkmıştır.
Bunun üzerine Morgan ile tekrar görüşen Tesla bu görüşmeden de bir sonuç elde edemedi. Morgan, Tesla'nın hisselerini ve haklarını alıp gitmesi için kendisine verdiği paranın iadesini istiyordu. Tesla ise, dediği miktarı vermesi durumunda bu sözleşmeyi tamamlamak istediği konusunda diretiyordu.
Başka bir seçeneği kalmadığını anlayan Tesla ise, 1904'ün başlarında Morgan ile olan bağlantısını saklamamaya karar vererek bir gazeteye röportaj vererek Morgan ile girdikleri ortaklığa dair beyanlarda bulundu. Görüleceği üzere, Tesla, hem Astor, hem de Morgan ile olan sözleşmelerine aykırı davranmıştır. Bu davranışı ve sonuçları mucit olan ancak zengin olamayan kişilerin hayatına ışık tutmuştur. Aynı zamanda ne kadar zengin olursa olsun kimsenin plana sadık kalmayan ve kendi parasını kendisinden habersiz bir şekilde harcayan birine de itimat etmeyeceğini göstermektedir.
1907 krizinin ilk belirtileri o senenin Ağustos ayında Standar Oil'den Rockefeller'ın yüksek fiyatlar ve illegal tarifeler vermek nedeniyle 29 milyon dolar cezaya çarptırılması ile başladı. Bunun üzerine borsadaki spekülatörler hisselerini çekip daha sonra tekrar satın almak için bekleme taktiği gerçekleştirmiş olsa da borsa bir anda fazla tepki vererek herkes bankalardan paralarını çekmeye başladı ve kriz baş gösterdi. JP Morgan, bunun üzerine bütün vakıf başkanlarını ve bankaları acil bir toplantıya çağırdı. Ancak bazı bankaların krize dayanamayacağı açıktı ve bazıları da bu krizden sağ çıkamadı. Kaldı ki, batan bankalardan Knockerbocker'a para yatıran kişilerin de paralarını kaybetmesi neticesinde bir anda intihar oranları artmaya başladı. Başkan Theodore Roosevelt ise, Henry Clay Frick aracılığıyla, Morgan'ın kontrolünde kullanılmak üzere 25 milyon dolar transfer etti. Bu rakam güçlü bankaları ayakta tutmaya yetti ise de yukarıda sayılan banka ve diğer iki bankanın daha sonunu engellemeye yetmedi. Tesla'nın da bu durumda kendi girişimini tekrar canlandırmasının mümkün olmadığı anlaşıldı.
Tesla tarafından tasarlanan bir başka araç ise Hoverkraft'tır. Bu bir araç boyutunda olup aracın olduğu yerde yükselmesini sağlayan adeta bilim kurgu filmlerindeki bir uzay mekiği gibi tasarlanmıştır.
Tesla'nın bir diğer tasarımı ise, yine helikopter uçaktı. Bu araç, hem küçük, hem dikey olarak kalkabilen hem de büyük bir hızda uçuş kapasitesine sahip olabilecekti. Bu cihazlara ilişkin patent başvurularını Tesla 1921 yılında yapmıştır.
Bu sıralarda ayrıca John Hays Hammond isimli zengin bir ailenin ferdi, 1870'te maden çalışmaları için Avrupa'ya gitmiş sonrasındaki gelişmeleri ile Meksika ve Orta Batı'da kurşun ve gümüş madenleri açmıştır. Ancak bir süre sonra bu madenler yerine yerin 700 metre derinliğinde elmas arayışının daha karlı olması sebebiyle bu işe girmiştir. Çünkü altın madenlerinin 4000 m2'si o zaman 40.000 Dolara satılırken, elmas arazilerinin ise yerin çok altında olması sebebiyle bilinmemesinden 4000 metrekaresi 10 dolarak kadar alınabiliyordu. Hammond'un oğlu da babasının izinden giderek işleri geliştirmeye ancak aynı zamanda başka bilimsel gelişmeler için de Tesla, Alexander Graham Bell, Tom Edison Wright Kardeşlerin katılımını tensip edeceği bir davet düzenledi. Jack bunlarla gerçekleştirdiği görüşmeler ve işbirlikleri neticesinde mucit kişiliğinin de etkisiyle açıldığında sigara çıkartan sigaralık, mikrodalga fırın, basmalı düğmeli radyo, uçak yönlendirme sistemleri, zaman kontrollü gaz bombası, mıknatıslı şişe kapağı, piyano radyo gramofon kombinasyonu bir cihaz, mobil ev ünitesi ve telsiz olarak 3 boyutlu görüntü ileten bir projeksiyon makinesi tasarımları olmuştur.
Ancak Hammond Tesla'nın çıkarmış olduğu ancak Marconi'nin kendisinden alıntılayarak kendisininmiş gibi kullandığı tasarımları savunması ile Tesla'nın tepkisini çekmiş ve Tesla kendisinden tazminat istemiştir. Kaldı ki, Tesla'nın telerobot tasarımının aynısına benzer bir tasarımın Hammond tarafından hayata geçirildiği de sonradan fark edilmiştir. Ancak bu süreçte Hammond, Tesla ile anlaşma sağlamak istemiş ve Tesla'nın kurmak istemiş olduğu telsiz santralini kurması için ortaklık önermiş olsa da Tesla bu teklifi Hammond ile olan çekişmesi sebebiyle geri çevirmiştir. Ancak sonrasında anlaşma sağlayarak düşük de olsa bir miktar ile çalışmasına başlamıştır. Kaldı ki, Tesla bu tasarımdan para kazanmış olsa dahi anlaşmasına göre kazandığının %51'ini Morgan'a ödemek zorunda kalacaktı.
Bu arada Jack Hammond, uzaktan kumandalı tekne prototipini 3200 km menzile kadar çıkardığını duyurarak Tesla'dan alıntılamış olduğu telerobotik tasarıma sahip robot köpeğini de duyurdu.
1912'nin sonlarına doğru yeni yılın ilk ayları boyunca Tesla ortağından acil para istese de Hammond kendisine para göndermemiştir. Hammond'un para göndermeme sebebi ise, Tesla'nın çalışmalarını hiçbir şekilde denetlemedikleri ve bu çalışmaların Edison tesislerinde gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bununla birlikte Hammond ile kısa süren ortaklıkları da sona ermiştir. Bir taraftan Tesla'nın Hammond'dan acil istediği 10 bin doların ise tribünün çalışmasına yeterli olmadığı da ortaya çıkmıştır. Ancak Hammond birinci dünya savaşından önce gerçekleştirmiş olduğu birçok uzaktan kumandalı teknesini savaş sonrasında ABD ordusuna satmıştır. Ancak toplamda 750.000 Dolar olan alacağını 10 sene sonra almaya başlamıştır. Ancak sonunda çalışmaları ile milyoner olmuştur. Fakat fikir ve tasarım babası olan Tesla'ya hiçbir şekilde ödeme gerçekleştirmemiştir. 1965'te 77 yaşında ölen Hammond'un Tesla ile aralarının bozulması muhtemelen daha birçok buluşun ortaya çıkmasını engellemiştir. Öncesinde Tesla ile oldukça icat çalışması gerçekleştirmişlerdir.
Bu süreçte Marconi'nin kendi tasarımlarını çalması sebebiyle Tesla onu sürekli dava etmiş ve birçok davasını da kazanmıştır. Ancak uygulama ve piyasa gücü olarak Marconi daha aktif olduğundan sürekli kazanan bir yapı oluşturmuş ve çalışmalarına sürekli devam etmiştir. Fakat savaş sonrası Avrupa'da işlerini yürüten Marconi'nin en büyük rakibi Telefunken'di. Alman hükümetinin desteğini de almış olan şirket Almanya ve Avrupa'da Marconi'nin çalışmalarını ve gelişmesini engellemeye başlamıştı.
Bu süreçte aynı zamanda Titanik felaketi de yaşanmış ve Tesla'nın eski ortağı Astor hayatını kaybetmiştir. Ancak hala Tesla şirketinin 500 hissesinin kendisinde olduğu belgelerden ortaya çıktı. Bundan bir sene sonra ise, JP Morgan öldü. Morgan'ın ölmesi ve Hammond'la ortaklığın sona ermesinin ardından Tesla Morgan'ın oğlu ile 100.000 dolar değerinde bir getiri kazandırabilecek bir anlaşma yaparak 5000 dolar avans aldı. Bu çalışma ile, gemi itiş gücü, demiryolu, otomobil ve diğer büyük endüstrilerde kullanılabilmesi için kanatsız tribünlerinin tasarımını vaat etti. Bu arada yine Jack ile görüşerek Morgan ile mücadele edeceğini ve ilk seferinde düştüğü tuzağa düşmeden bu tasarımı Hammond ile tasarlamalarını kendisine teklif etse de, Hammond bunu kabul etmemiş; öncelikle Morgan ile olan anlaşmalarının sona erdirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
1913'ün ikinci yarısında yeni aletini pazarlamak için Ford Motor şirketi ile ve Almanya'daki Bergman Works ile anlaşma sağladı. Alman şirketinden cevap bekleyen Tesla Morgan'a potansiyel alıcı olduğunu ve ek ödeme istediğini belirtince Morgan geri kalan ödemeleri de kendisine gönderdi. Ancak o esnada teklife cevap beklerken hızölçer tasarımını satışa hazır hale getiren Tesla bunun satışı için de Morgan'a teklifte bulunsa da Morgan bunu reddetti. Ancak tribün üretiminde Edison tesisinde yaşadığı bir sorun sonrasında makineleri zarar gören mucit, Morgan'dan biraz daha yardım ve süre istedi.
1. Dünya Savaşının başladığı 1914 senesinde Almanya'nın transatlantik kablosu İngilizler tarafından kesildi. Dış dünyayla iletişim kurmalarını tek sağlayabilecek olan tasarım Almanların Telefunken şirketinin Tesla'dan danışmanlık alarak kurmuş oldukları telsiz sistemi idi. Ancak bu süreçte Marconi İngiliz Kraliyet ailesinin kendisine birtakım ayrıcalıklar bahşetmesi neticesinde Telefunken'e karşı askeri çalışmaları da başlatarak ABD'nin de desteğiyle Almanya'nın üstüne gitmeye karar verdi. Telefunkenden danışmanlık ücreti alan Tesla'nın önerileri ile Telefunken'in faaliyetleri 3 katı kadar artarak alanındaki en iyisi oldu.
Bu süreçte Tesla Marconi arasındaki öncelik hakkı savaşının yanında Telefunken de ABD Donanması ve Fritz Lowenstein'e ve Marconi'ye patent ihlali nedeniyle davalar açmaya başladı. Bu davalardan birisinde Marconi savunma için mahkemeye çağrılmış ve tanıklardan olan Pupin, Tesla'nın önceden en yakınında olması ve Marconi ile ilk laboratuvar ziyaretlerinde Marconi'nin Tesla'nın bütün planlarını gördüğünü açıkça reddederek bu icatların Marconi'ye ait olduğunu beyan etmesi karşısında Tesla şaşırmış kalmıştır. Ancak Tesla, o zamanlarda yazdığı makale ve bilimsel yazıları da mahkemeye sunarak kendi haklılığını tescil etmiştir.
Morgan'ın Avrupa'ya silah göndermesi sebebiyle Alman bir eylemci kendisini öldürme girişiminde bulunmuş ancak başarılı olamamıştır. Savaş döneminin Savunma Bakanı olan Franklin Roosevelt, Edison'u arayarak bir bilim komisyonu oluşturmayı istedi. Ancak Tesla'nın Telefunken'e danışmanlık yapmasının öğrenilmesi sebebiyle kendisi bu komisyona davet edilmemiştir. Kaldı ki, Tesla, Almanları bu gelişmeleri kötüye kullandığını açıkça beyan etmesine rağmen beyanları ve Telefunken ile olan ticari ilişkisi sebebiyle kendisine güvenilmemiştir. Komisyonda ayrıca Hammond, Stone gibi mucitler de yer almıyordu.
Tesla, yeni tasarladığı bir savaş aleti ile uzaktan kumanda vasıtası ve telsiz sinyallerin kullanılması vasıtasıyla Long Island'daki bir insanın New York'taki gemilere veya ordulara karşı patlama sağlayabilecek bir cihaz geliştirdiğini açıklamıştır.
Ancak bu süreçte 1917 yılında Tesla'nın hayali olan Dünya Telgraf Merkezinin yıkılmasına karar verilmiş ve Morganla olan anlaşmalarından kalan santral imha edilmiştir. Buranın yıkılması sonucunda Telsiz Yayın Şirketi kurularak Başkan Wilson, Franklin Roosevelt, American Marconi şirketi, Wesitnghouse ve JP Morgan'ın önderliğinde kurulan organizasyon ile Marconi Patentleri RCA kuruldu. AC Polifaz günlerini anımsatan bir anlaşma gerçekleştirilmiş ve Tesla saf dışı bırakılmıştır. Organizasyonun kurulması aşamasında ise, Tesla'nın icatlarına dair patentlerinin korunması için Marconi ile Tesla'nın arşivlerini gömmesine ilişkin bir gizli anlaşma yapıldığı da konuşulmaktadır.
Savaş sonrası dönemde Lenin'in iktidarı sırasında Steinmetz isimli bir bağlantı aracılığı ile Tesla'dan yararlanmak istediği bir yazı göndermiştir. Ancak yazı kendisine gönderildiğinde Steinmetz öldüğü için aradaki bağlantı da kopmuştur.
1919 yılında ise İzafiyet Teorisi ile birlikte yeni bir bilim kralı yerini almış ve Tesla Einstein'in gölgesinde kalmaya başlamıştır.
Tesla'nın ışın silahı olarak adlandırdığı ve ilk versiyonundan çok daha gelişmiş olan bir silah tasarımı ise 10.000 düşman uçağından oluşan bir filo, savunma yapan ülkenin sınırından 400 km uzakta düşürülebilecek ve milyonlarca kişiden oluşan ordular oldukları yerde öldürülebilecekti. Bu çalışmasının kaynağı ise, 1890'larda gerçekleştirdiği ışık neticesinde ortaya çıkan ısı enerjisinin yoğun bir şekilde kullanılmasıdır.
Daha sonraki zamanlarda Viereck isimli ve Hitler'in ABD sözcüsü ile Tesla'nın gerçekleştirdiği bir röportaj neticesinde sözcü Tesla hakkında " Kendisinin inançlı olmadığını belirtmiştir. Kaldı ki Tesla" Bence evren hiçbir zaman vücut bulmayan ve hiçbir zaman da sona ermeyecek büyük bir makine. İnsan varlığı da doğal düzende bir istisna değildir. Ruh olarak adlandırdığımız şey, vücudun faaliyetlerinin toplamıdır. Bu fonksiyon durduğunda ruh da durur" demiştir. Ayrıca Tesla ABD'nin kanunsuz olarak suçluları ve bazı zihinsel engellileri kısırlaştırma uygulamaları konusunda da teşvik vermiş ve "yetersiz olanları kısırlaştırma ve çiftleşme içgüdüsünü kasıtlı olarak" yönlendirme fikrini savunmuştur.
Tesla, yeni yy ile ilgili (21. yy) " sistematik yeniden ağaçlandırma ve doğal kaynakların bilimsel yönetimi, tüm yok edici kuraklık, orman yangınları ve seller sonlandırılmış olacak. Şelalelerin kontrolü ile elektriğin uzun mesafe iletimi yanıcı yakıt ihtiyacını ortadan kaldıracak, robotlar ve düşünen makineler insanların yerini alacak ve savaş ve eğitime yapılan masraflar tersine dönecek; eğitime savaştan çok daha fazla bütçe ayrılacak" demiştir. Bunları söyleme sebebi olarak ise, az önce bahsedilen savunma kalkanı yani ışın silahını göstermiştir.
Tesla bunları söyledikten bir süre sonra çalışma ve tasarımlarını gizlice başkalarına vermeye başlamıştı. 7 Ocak 1943 senesinde 86 yaşında ise hayata gözlerini yummuştur.
Tesla'nın kişisel ve siyasi olarak düşünceleri ise, Sırp uyruklu birisi ve Osmanlı boyunduruğunda hayatını idame ettirmesi nedeniyle Türklere ve Yahudilere karşı bir nefret duyan kişiliğe sahip olduğunu göstermektedir. Kendisi de özellikle geliştirdiği icatlarını Türklere karşı kullanmayı düşündüğünü de söylemekten imtina etmemiştir. Bir yandan Yahudileri de aynı şekilde toplumun o zamanki çoğunluğu gibi sevmemiştir.
Tesla'nın en çok konuşulup tartışılan prototiplerinden birisi Ölüm Işınıdır. Bunun olup olmadığına dair net olarak bir bulgu olmamakla birlikte Tesla, 1890'ların başında Tesla bobini ve yüksek frekanslı akımlar üzerine çalışmış, 1896 yılında Röntgen ışınları ile hedeflerini bombardımana tutma çalışmalarına başlamış ve ileticisini, iyonosfere ulaştırmak için bir araç kullanıp, iyonize ışını demet haline getirerek telsiz olarak enerji iletimi ile ilişkili 1901 yılına ait çalışmaları bilinmektedir.
Işın silahına dair çalışmalarının Marconi'nin kendisinden en son imha etmek için çaldığı çalışmalar arasında olduğunu ve ABD Savunma Bakanlığı tarafından el konulduğu da rivayetler arasındadır. Hatta bu silahın bazı ön denemelerinin ve prototiplerinin Vietnam, Afganistan ve Irak savaşlarında kullanılmış olduğuna dair de birtakım yorumlar mevcuttur.
DEĞERLENDİRMELER
Konu: Nikola Tesla'nın hayatı ve icatlarını anlatan eser, bu konu hakkında 26 yıllık bir çalışma neticesinde meydana gelmiştir.
Üslup: Yazarın üslubu, hem mucidin icatlarına ilişkin temel bilgileri okuyucuya anlaşılır bir şekilde ifade etmekte, hem de okuyucuları fazla detaya boğmadan genel manada kronolojik bir sıralama ile ilerlemektedir. Bu yönden kimi yerler dışında oldukça düzenli ve anlaşılır bir üslup kullanarak eserin önüne geçmeden okuyucuya gerekli olan iletilmektedir.
Özgünlük: Eser, biyografi kitabı olduğundan bu kategoride değerlendirilmeye alınmayacaktır.
Karakter: Mucidin hayatındaki kişiler, iş dünyası ve bilim dünyasındaki kişilerin siyaset ve ülke yönetimi ile olan bağlantılarını göstermekte, her alanda olduğu gibi insanların ne kadar zeki olduğunun bir aşamadan sonra önemli olmadığını okuyucuya açık bir şekilde sunmaktadır. Bununla birlikte, günümüzde birçok aletin mucidi olarak bilinen kişilerin de bir zamanlar başkalarının çalışmalarından ve icatlarından alıntı hatta çalıntı yaptığını da gözler önüne sermektedir.
Akıcılık: Eser, belirtilen üslubu ve mucidin hareketli hayatı sebebi ile, oldukça sürükleyici denilebilir. Fakat biyografi eseri olması hasebiyle, mucidin çocukluk yıllarına dair hatıralarının ve bazı konularda gerektiğinden fazla bahsedilmesi gerekmesi sebebiyle bu kriter yönünden olumsuz eleştirilere de mahal vermektedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 8.5
Üslup: 8
Karakter: 8
Akıcılık: 7.5
puan alan eser, genel ortalama olarak ise, 8 puan alarak birçok okuyucu tarafından pek sevilmeyen bir kitap türü olsa da okunması gereken bir biyografi olarak nitelendirilmelidir.
(*):(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
NİKOLA TESLA
Yazar: Marc J. Seifer
Basım Tarihi: 7. Basım Mart-2016
Yayınevi: İnkılap Kitabevi
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments