top of page
kirmizicantaliavukat

ODESSA - İZAK BABEL



YORUMLAR:


İzak Babel tarafından kaleme alınan eserde, Rusya’da yaşayan Yahudi bir topluluğun günlük hayatı ve yaşadıkları mücadeleler konu ediliyor.


Dönemin Rusya’sındaki hayat şartlarından ziyade azınlık bir grup olarak yaşayan Yahudilerin kendi aralarındaki toplumsal düzeni, ekonomik yatırım anlayışları gibi hususlara da değinilen eserde, bir taraftan da 2. Dünya Savaşı öncesindeki Yahudilere bakış açısından da bahsediliyor.


Her ne kadar Yahudiler daha çok Avrupa sınırlarında tepkilere maruz kalmış gibi gözükse de Ruslar için de hala dışlanan bir toplum olarak tasvir ediliyor. Elbette eserin yazarının da Yahudi olması bu konuda ne kadar tarafsız bir değerlendirme yapılabileceğini sorgulamayı gerektiriyor.


Yazarın, eseri yazma motivasyonlarından birisi olarak da, eserin başında kısaca bahsedilen hayatının etkisinin oldukça fazla olduğu dikkat çekiyor. Devrim sürecine de katılan yazarın bir süre sonra kurşuna dizildiği belirtilen biyografisinde, eserlerinin de ekseriyetle 1980’lerin ortasına kadar sansürlendiğinden bahsediliyor.


Eserde Yahudiler ne kadar dezavantajlı ve izole bir toplum gibi yansıtılmış olsa da, bulundukları bölgede bir süre sonra ticari yönden en imtiyazlı grup olduklarından olay akışında özellikle bahsediliyor. Ancak, eserin sonunda gelen 2. Dünya Savaşı’nın etkileri sebebiyle, romana konu olan ekibin dağıtılması ve ticaretlerinin engellendiğinden bahsedilerek kitap sona eriyor.


Belirtilen hususlar sebebiyle eserde bahsedilen konular hem Yahudi tebaasının yaşadığı günlük sorunları ve dışlanmışlığı işlemeyi amaç edinip hem de dönemin Rusya’sındaki toplumsal yapıyı da gözler önüne seriyor. Ayrıca, her ne kadar ekonomik yönden Yahudilerin tabut işi sayesinde zengin olduğundan bahsedilse de, birçok yasa dışı işlerin komisyonculuğunun da yapıldığından kısaca bahsediliyor.


Sonuç olarak eser, dünya tarihinde 1950’lerden sonra dezavantajlı bir grup olarak lanse edilen ancak 1990lar itibariyle dünyadaki en büyük ekonomik güce sahip olan Yahudi toplumuna ilişkin gözlemler içeriyor. Onları kimi zaman, tahkir eden kimi zaman da tehdit olarak gören insanların bazen haklı bazen ise, yalnızca ırkçı yaklaşımlarına da örnekler veriliyor. Ancak azınlık bir toplum olmalarına karşın her zaman gittikleri bölgelerde ticaretin kontrolünü ele geçirme amaçlarına özellikle değiniliyor. Bu yönüyle de incelenmesi gereken eserler arasında olduğunu gösteriyor.


ALINTILAR(*):

  1. Bilgi dağarcığı dolu olan insana da mağrurluk yakışır.

  2. Bazıları votka içmesini bilir, bazıları da votka içmesini bilmez ama gene de içer. İlki içerken kederden de, sevinçten de haz duyarken, ikincilerse votka içmesini bilmeyenlerin hepsi için acı çeker.

  3. Bir Kral Benya daha yok. Yalan dolanla mücadele ederken adaleti arar; hem tırnak içinde hem tırnak dışında olan adaleti. ama işte, ötekiler soğukturlar, arayış içinde değillerdir, aramayacaklardır da, böylesi daha kötü.

  4. Nokta, olması gereken, ona yakışan yerde durur.

  5. Yeşil sarıklı yaşlı bir Türk, yaprak gibi yeşil ve hafif bir Türk, çimenlerin üzerine uzanmıştı. Yüzünde inci gibi ter taneleri vardı; güçlükle soluk alıyor, gözlerini deviriyordu. “Bakınız,” dedi Yevzel, yırtık pırtık ceketinin yakasındaki madalyayı düzeltirken, “işte size Türk Hastalığı operasından gerçek bir hayat hikayesi. İhtiyar adamcağız ölüyor ama doktor çağırmazlar, çünkü Muhammed Peygamber’in yanından evine dönerken ölenin dünyanın en mutlu ve varlıklı insanı olacağına inanırlar…

  6. Katyuşa “Gençliğimizde kadınları bir mal olarak görürüz, oysa durup dururken tutuşan, alev alan samandan başka bir şey değillerdir…

  7. Kıtlık yılları süresince Odessa’da hiç kimse İkinci Yahudi Mezarlığı’nın yanındaki düşkünler evinin sakinlerinden daha iyi koşullarda yaşamamıştı. O zamanlar Odessa’da tahta bulunamıyordu. Kiralık tabut bir gün boş kalmıyordu. Ceset evinde de, cenaze süresince de meşe kutuda kalıyor; gelgelelim mezara kefenle indiriliyordu. Unutulmuş bir Yahudi geleneği de böyledir. Bilge kişiler kurtçukların cesede ulaşmasını engellemenin yanlış olduğunu öğretiyorlardı, çünkü murdardı. “Topraktan geldin, toprağa döneceksin.” Bu eski geleneğin tekrar canlanmasıyla düşkünler evinin sakinleri o yıllar kimsenin rüyasında göremediği bir bollukla doymaya başlamışlardı. Akşamları Zalman Krivoruçka’nın mahzeninde yiyip içiyor, yemediklerini de yoksul komşulara veriyorlardı. Onların bu refah içindeki yaşamları Alman mahallesinde çıkan bir ayaklanmaya kadar sürdü.

DEĞERLENDİRME:


Konu: Eserde, Rusya’da yaşayan Yahudi bir topluluğun günlük hayatı ve yaşadıkları mücadeleler konu ediliyor.


Üslup: Yazarın anlatımının genel manada yalın cümle yapılarından meydana geldiği görülse de, özellikle ilk bölümlerde betimleme sanatını fazlasıyla kullanarak hem çevresel hem de karakteristik betimlemelere olması gerekenden biraz daha fazla yer vermiş olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Bununla birlikte üslubun eserin olay örgüsünü menfi yönde etkilemediğinin de belirtilmesi gerekiyor.


Özgünlük: Eser, konusunun sıra dışı olması ve riskli yönlerde tefsir edilebilecek yönlere sahip olması açısından özgünlük kategorisinde başarılı kitaplar arasında sayılmasına katkı sağlıyor. Bu hususta, konusunun hem yazıldığı dönemde hem de günümüzde daha kapalı bir kutu olarak görülen Yahudilerin toplum yapısına ilişkin cesur detaylar barındırdığının ifade edilmesinin de etkisi olduğu görülüyor.


Karakter: Eserdeki karakter şemasının kısa bir roman olmasına karşın neredeyse her bölümde okuyucuyu yeni bir karakterle tanıştırması yönünden durağanlığa ve dikkat dağınıklığına sebep olduğunun ifade edilmesi gerekiyor. Ancak belirtilen karakterlerin bölümün belirli bir kısmında yer alıp genel manada verilen mesajların ana karakter ya da yardımcı karakterler üzerinden verildiğinin de belirtilmesi gerekiyor.


Akıcılık: Üslup ve karakter bölümünde bahsedilen hususlar dikkate alındığında eserin, akıcı ve sürükleyici olmaya biraz mesafeli romanlardan birisi olduğu dikkat çekiyor. Eserin konusu ve vermek istediği mesajlar dikkate alındığında, ilk bakışta sürükleyici bir kurgusal roman hissiyatı verse de, sonrasında asıl gayenin bu olmadığı görülüyor. Bununla birlikte eserin kısa olması ise, belirtilen diğer olumsuz yönleri okuyucu için biraz daha rahatlatan bir etki göstererek akıcılığa olumsu tesir göstermeyi başarıyor.


Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:


Konu: 8

Üslup: 7

Özgünlük: 7,5

Karakter: 7

Akıcılık: 7


puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 7,3 puandır. 7 barajını geçmesi yönünden okunması tavsiye edilen eserlerden birisi olduğunu ifade etmek gerekiyor. Bununla birlikte, içerdiği konusu ve mesajları yönüyle konuya meraklı olan insanların inceleyerek üzerinde düşünmesi gereken birtakım hususları barındırdığının da belirtilmesi gerekiyor.


(*) : Alıntılar başlığındaki bütün kısımlar:

ODESSA

Yazar: İzak Babel

Yayınevi: Can Yayınları

Baskı: 2. Baskı – Ekim 2021

kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.

Comentarios


bottom of page