13.08.2019
PC'lerde yazı yazmanın bir gelenek olması ile belirli bir yaş üstündeki kişilerin el yazılarının düzeninde de bir değişiklik yaşanacak gibi görünüyor. Hayatımızın her alanında yer alan bu cihazlar artık bizim kimliğimizden daha fazla bilgiyi barındırarak en özel anlarımızı dahi ulaşılabilir hale getiriyor. Bunun tehlikelerinin farkında olmamıza rağmen kendimizi neden bu riske atmaya değer görüyoruz?
PC'lerimizdeki bütün bilgiler artık genel bilgiler kategorisinde yer alıyor. Dolayısıyla kişisel kavramı içi boş bir mefhum olmaktan başka bir muhteva barındırmıyor. Bu yazıyı dahi yazarken bana PC'mi kullandırtan dürtü neyin etkisi? Belki de tanınmanın ve ünlü olmanın bir yolunu bulmak için bir yöntem hepsi. Sosyal medya sayesinde insanların büyük çoğunluğunun ünlü olmaya ne kadar meraklı olduğu gün gibi ortaya çıkmış oldu. Fakat bu arzu insanların birçok mahremini ortaya çıkarmayı dahi göze almasına neden olarak belki de ileride çok daha kötü bir şöhret sahibi olmalarına sebep olacak seviyeye geldi. Birçok insan bunun farkında değilmiş gibi davranıp bu gerçeği göz ardı ederek kendileri için bir sorun teşkil etmeyeceği inancını taşısa da bir kısmı ise bu tehlikenin farkında dahi değil. Çünkü asıl amaç sosyal çevresine karşı kendi hayatının güzelliklerini sermek ya da kendi hayatındaki olumsuzlukları mizahla süsleyerek gerçek hayatında üstüne toplayamadığı gözleri en azından özel hayatı, hayal kırıklıklarını kullanarak kendi profil sayfasına dikmek.
Bir diğer topluluk ise, özel hayatlarının mahremlerini paylaşsa dahi kendilerinin çok önemli insanlar olmadığı sürece hesaplarının takip edilmeyeceğini bu yüzden güvende olduklarını düşünen naif bir kitleden ibaret. Aslında düşündükleri gibi bu tarz insanların hesapları veya sanal izleri kişiler tarafından takip edilmiyor. Çünkü takip edilmeye değer görülmüyor. Ancak bu tip insanlar kanaatimce çok daha kötü bir muamele ile karşı karşıya geliyor. Takibe değer görülmeyen bir hesaba sahip olunsa bile hayatımızda farkında olmasak da çok fazla yer kaplayan yapay zeka ile idare edilmeye başlanıyor ve kendi bıraktıkları izler sayesinde şahıs takibine ihtiyaç duymadan manipüle edilebiliyorlar.
Yukarıdaki özellikleri gösteren sosyal medya kullanıcıları, en sık rastlanılan ve çoğunlukta olan kitleyi ifade etse de interneti gerçekten olması gerektiği gibi düzgün bir amaç uğruna kullanan küçük bir kesim de mevcut. Bu kişiler, diğer insanlar gibi sosyal medya hesapları kullanıyorlar ancak özel hayatlarına dair fazla ipucu barındırmaktan imtina etmeyi de ihmal etmiyorlar. Hatta popüler uygulamaları da zamanında takip etmekten uzak olan bu güruh, uygulamaların bazılarını kullanmayabiliyor ya da bütün uygulamalara sahip olsa neredeyse hiç aktif olarak kullanmıyor. Bu kişiler bir aşamaya kadar sosyal medyanın özel hayata ilişkin tuzaklarından kurtulabilse de bir şekilde kendi hayatlarına dair çerçeveyi oluşturmaktan da geri kalmadıkları için bu durumda yapay zeka sisteminin tahmine dayalı önermelerine bazen boş bulunarak onay verebiliyorlar. Bu yüzden er ya da geç bu tuzağın içine çekilme ihtimalleri sürekli mevcudiyetini muhafaza ediyor.
Son olarak, sosyal medya ve popüler uygulamaları hiç kullanmayan ya da kullanmayı dahi tam olarak beceremeyen kişiler. Bu kişiler her ne kadar popüler kültürden uzak kalarak bu çevrelere adapte olmakta zorlanan kişiler olsalar da bazı açılardan bizden daha şanslı olduklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Hangi tür kullanıcı olursak olalım dikkat etmemiz gereken en önemli husus ise, internet üzerinden edindiğimiz bilgiler ve bu bilgilerin güvenilirliğine dikkat etmemiz gerektiği. Aynı zamanda bu bilgileri bize sunan sisteme ilettiğimiz verilerimizin olabildiğince özel hayatımızdan uzak kalmasını temin etmemiz. Çünkü tüm PC'ler sahiplerinin kullanma alışkanlıklarına göre onlara kişisel içerikler sunabilecek kadar ileri bir safhaya geldi. Hatta onların kullanma alışkanlıklarını belirli algoritmalarla bir süre sonra tahmin edebilecek seviyede olduklarından adeta onların zihinlerini okuyarak yönlendirme yetisine de çoktandır sahipler. Bu yüzden yapay zekanın yönlendirmelerinin farkında olabilmek ve zihnimizin içindeki özelimizi onlara teslim etmeden sistemden olduğunca faydalanıp kendimizi geliştirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Bir yandan da sosyal medya ile kendisini tamamen sisteme tanıtmış olan bir kişinin sistemin tuzaklarından kurtulması o sistemi kullanmaya devam etmesinin mümkün olmadığının da bilincinde olarak bu kullanma muvazenesini sağlamlaştırmak gerektiğini düşünenlerdenim.
Vaziyet, her ne kadar uzun süredir gözümüzün önünde olsa da kimimiz fark edemedi kimimiz ise umursamak istemeden kullanmaya ve bağlanmaya devam etti. Fakat bu sistemden elde edilen veriler ile artık savaşların bile gereksiz kalarak ülkelerin fethedilebileceği bir çağın içinde yaşamaktayız. Gerçek gücün bilgi olduğu dünyamızda; bilgi, hiç bu kadar kapsamlı ve ele geçirilebilir olmamıştı. En azından hükümetler ve uluslar arası kuruluşlar için... Bu sebeple ülkeler ve kuruluşlar için anketlerden çok daha etkili neticeler sunan veri toplama işlemi sosyal medya şirketleri için de en büyük gelir kapısı haline geldi. Her ne kadar yasal olarak yapılması mümkün olmasa da böylesine büyük bilgiler için yasalara tabi şirket ve hükümetlerin olmadığı da bu konuda ek bir açıklama yapmanın ne kadar gereksiz olduğunu gözler önüne seriyor. Bilgi en değerli madenden, en kaliteli petrolden, en değerli para biriminden bile daha kıymetli. Hala elle tutulamayan bir şey olduğu düşünülerek kendisini ikinci plana atıp o somut madenler için çabalayan kişiler ve kuruluşlar mevcut olsa da bu kudretin farkına varan kudret sahibi azınlık, tüm o maddi güç değerlerine sahip olmak için çırpınan insanların emeklerini ve sahip olmayı hedeflediği servetin kat be kat fazlasını ele geçirebiliyor. Bu yüzden önemli bir bilgi parçası, kimi zaman dağlar boyunca uzanan madenlerden ve yüzlerce ülkenin sahip olamadığı güçten fazlasını tek bir kişiye bahşedebiliyor.
Comments