YORUMLAR:
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin’in kaleme almış olduğu eserde, Andrey Petroyoviç isimli ana karakterin sevdiği bir kadın uğruna babası ve ailesiyle yaşadığı sorunlara ek olarak bulunduğu orduda başından geçen zor durumlar konu edilmiştir.
Ana karakterin ağzı ve ara sıra da yazarın kaleminden ifade edilen anlatımlarla ilerleyen eserde, ailesinin onayı ile askere giden Petroyoviç, orduda bulunduğu dönemde Marya İvanovna isimli bir kadına aşık olur. Bir kale kumandanının kızı olan İvanovna ile birbirlerinden çok etkilenen iki karakter, daha sonra Rusya’nın içinde bulunduğu isyan durumları sebebiyle ayrı düşer.
Şvabrin isimli yardımcı karakter ise, Petroyoviç ile arasındaki hısımlık sebebiyle onun hakkında sonradan casusluğa ilişkin yalan ifade vererek düşmanını saf dışı bırakmak için birçok yol aramaktadır. Öncesinde de Pugaçev isimli asi çete liderlerinden birisiyle ortak iş tutarak İvanovna’yı kaçırmış ve elinde tutarak onu zorla karısı yapmak istemiş ise de, Pugaçev ile Petroyoviç’in bir baskında karşılaşması ve Petroyoviç’in dürüstlüğünden etkilenen Pugaçev’in onu salması ile İvanovna’yı ona vermesi neticesinde ana karakterin istekleri bir süreliğine gerçek dahi olmuştur. Ancak bu durum, yukarıda da bahsedildiği üzere, Şvabrin’in Petroyoviç’i asiler için muhbirlik yapmakla suçlamasında elinde bir koz olarak kullanılmıştır. Petroyoviç’in ailesinin güçlü çarlık bağlantıları sebebiyle idam cezası sürgüne çevrilen ana karakter, bir süre sonra sevdiği İvanovna’nın Rus Çariçesi’ne giderek sevdiğinin haklılığını ispat etmesi neticesinde evlenerek yaşamaya başlamışlardır.
Eserin sonunda vazgeçilen bölüm olarak verilen kısımda, Petroyoviç’in aklanarak ailesinin yanına döndüğü esnada Şvabrin’in ailesinin evindeki uşakları organize ederek isyan ettirmesi ile yine onları öldürmeye çalıştığı görülmektedir. Ancak bu saldırı sonrası kaybeden Şvabrin olmuş ve bu son atağının karşılığını canıyla ödemiştir.
Eser, genel anlamda Rus edebiyatının sembol yazarlarından olan Puşkin’in tespitlerini incelemesi yönünden kült romanlardan birisi olarak telakki edilmektedir. Özellikle Çarlık Rusya’sında görülen isyan süreçlerini konu edinen eserde yaşanan olayların gerçek olması bu etkiyi daha da artırıcı bir tesir sağlamaktadır. Eserde yaşanan olaylarda, yalnızca karakterler kurgulanmış olup yaşanan olaylar silsilesi dönemin Rusya’sında görülmüştür.
Puşkin’in kendine has anlatımı ve tespitleriyle bezenmiş olan eserde, Türk kültürüne ilişkin önemli inceleme ve değerlendirmelerin olduğu görülmektedir. Ancak bu durum daha çok Türklerin savaşta kabiliyetli ve hırçın bireyler olması yönüyle dikkate alınmıştır. Bir yandan da Pugaçev karakteri ile, cesur bireyler oldukları da ifade edilmiştir. Tek taraflı olarak ele alınmış gibi gözüken eserde, yazarın bu tarz betimlemelerle milliyet unsurlarını dikkate aldığı görülmektedir.
Sonuç olarak eser, hem Rus edebiyatının sembol isimlerinden birisi tarafından kaleme alınmış hem de Türk edebiyatında da çok büyük yazarlarımızı etkilemeyi başarmış önemli bir yazarın başyapıtlarındandır. Bunlara ek olarak, dönemin Rusya’sına ilişkin önemli tespitler içermesi bakımından kesinlikle incelenmesi gereken eserlerden birisi olduğunu göstermektedir.
NOTLAR(*):
Şefkatli davranın, çok sert olmayın, geniş irade verin, demir pençenizde tutun.
Marya İvanovna “Erkekler ne kadar tuhaf! Tek bir söz için, bir hafta sonra kesinlikle unutulacak olan bir söz için, feda etmeye ve kesip atmaya hazırlar sadece hayatlarını değil, başkalarının vicdanını ve mutluluğunu da…”
Benden iyisini bulacaksın, unutacaksın. Kötüsünü bulursan, hatırlayacaksın.
Suçlunun kendi itirafının onun tam suçlanması için şart olduğu düşünülürdü – bu fikir, temelsiz olması bir yana, sağlıklı bir hukuk fikrine de tümüyle tersti: çünkü, eğer sanığın reddetmesi onun masumiyetinin kanıtı sayılmıyorsa, itirafının da suçluluğunun kanıtı olmaması gerekirdi.
Hırsızın da vicdanı var, başkır atı cins değil, koyun postu palto da bu haydutların bizden aldığının ve senin kendi elinle ona verdiğinin yarısı bile etmez; ama yine de işe yarar, kudurmuş köpekten bir kıl olsa yeter.
“Dinle” dedi Pugaçev biraz vahşi bir iç çekişle. “Sana çocukken bana yaşlı bir Kalmık kadınının anlattığı bir masalı anlatayım. Bir gün kartal kuzguna sormuş: Söyle demiş kuzgun, neden sen ak dünyada üç yüz yıl yaşarsın, ama toplamda sadece otuz üç yıl yaşıyorsun? – Babacığım, demiş ona kuzgun, çünkü sen canlıların kanını içiyorsun, bense ölülerle besleniyorum. Kartal düşünmüş: Gel bir deneyelim, aynı şekilde beslenelim, demiş. Peki. Kartal ile kuzgun uçmuşlar. Yere yığılmış bir at görmüşler; alçalıp, konmuşlar yere. Kuzgun gagalayıp ısırmaya başlamış. Kartal bir kez gagalamış, bir daha gagalamış, kanadını açmış ve kuzguna şöyle demiş: Üç yüz yıl leşle beslenmektense, bir kez taze kan içip Tanrı ne verirse kabul etmek daha iyi!”
Suçlu kafayı kılıç kesmez. -Suçluymuşlar! Tabii, suçlusunuz.
DEĞERLENDİRME:
Konu: Eserde, Andrey Petroyoviç isimli ana karakterin sevdiği bir kadın uğruna babası ve ailesiyle yaşadığı sorunlara ek olarak, bulunduğu orduda başından geçen zor durumlar konu edilmiştir.
Üslup: Yazar Puşkin’in kendisine has olan kimi zaman durağan kimi zaman da okuyucusunu heyecanlandırmayı başaran üslubunda, betimleme seviyesi diğer eserlerinde de olduğu gibi hep kararında devam etmiştir. Ancak bu durum, Puşkin’in bir durum yazarı olmadığını da göstermemektedir. Yazar, bu iki anlatım tarzını da birbiri içinde ahenkli bir biçimde terkip etmeyi başarmıştır.
Özgünlük: Eser niteliği itibariyle özgün bir eser olmasa da, yazarın romanı kaleme almasındaki motivasyonları arasında bu unsurun olmadığı diğer özgün eserleri olan Palto ve Burun kitapları dikkate alındığında açıkça anlaşılmaktadır.
Karakter: Karakter şemasının roman türüne göre kalabalık tutulmadığı eserde, bu durum hem verilmek istenen mesajların önüne geçmeyi engellemiş hem de okuyucunun olayları takip etmesini daha da kolaylaştıran bir unsur olarak dikkat çekmeyi başarmıştır.
Akıcılık: Üslup bölümünde ifade edildiği üzere, eserin özellikle başlarda durağan olarak ilerlemesi, okuyucu için sürükleyicilik hususunda olumsuz bir intiba uyandırsa da, hem sonrasındaki olay örgüleri hem de önemli üslup başarımları dikkate alındığında eserin kısmen akıcı olduğu ifade edilebilir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 8
Üslup: 9
Özgünlük: 5
Karakter: 8
Akıcılık: 7,5
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 7,5 puandır. Eser, her ne kadar özgünlük kriterinden düşük alması sebebiyle 8 puan altında olsa da, bu durum kesinlikle kült eserler arasında olmadığını göstermemektedir. Dolayısıyla eserin, esasında değerlendirme puanına takılmadan kesinlikle okunması gereken romanlar kategorisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
YÜZBAŞININ KIZI
Yazar: Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Baskı: 2. Baskı – Aralık 2020
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments